Aspirin Hakkında Hiç Duymadıklarınız

Ufak tefek ağrı ve sızılar için kullandığımız ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaç olan Aspirin, az miktarda alındığında kan seyreltici etkisi ile de kalp krizine karşı da koruma sağlar. Aşırı doz, her yıl yüzlerce kişiyi geri dönülmez bir biçimde etkilese de hekimler tarafından “genel olarak” faydalı bir ilaç olarak kabul görür. Aspirin; baş-diş ağrısı, nevralji, siyatik ve adet sancılarına iyi gelir. Boğaz ağrılarını geçirir. Ateşli hastalıklarda, grip ve soğuk algınlığında ateş düşürür. Romatizma ve lumbagoda enflamasyonu azaltır. Migren tedavisinde kullanılır. Girişte belirttiğimiz gibi; 100 mg doz da Antiagregan (kan sulandırıcı) olarak kalp ve tansiyon hastaları tarafından kullanılır.

Günlük doz yetişkinlerde 3 kez 1-2 (500–1000 mg) tablet, yemeklerden sonra çiğnenmeden bir miktar sıvıyla yutulur. Romatizmalı hastalıklarda doz günde 4×2 tablete çıkarılabilir. 9-15 yaş grubuna günde 2 veya 3 kez 1 tablet, 7-9 yaş grubuna günde 3 kez ½ tablet verilebilir. 7 yaşından küçük çocuklara 100 mg’lık tablet formundan olmak üzere 1-2 yaş ½ tablet, 2-3 yaş 1 tablet, 4-6 yaş 2 tablet, 7-9 yaş 3 tablet verilir. Bu dozlar gerektiğinde günde 3 kez tekrarlanır.

Aspirin, karaciğer hasarları olanlarda, ayrıca cerrahi müdahale geçirecek kişilerde dikkatle kullanılmalıdır. Gebelerde kullanım güvenliği kanıtlanmadığından önerilmez. Süt veren annelerde kullanılmamalıdır. Kronik ve aktif ülseri olanlarda kullanılması sakıncalıdır.

aspirin

Aspirin ve Eroin İlişkisi | Aspirin Nedir? | Aspirin ve Tarihi

Dünyaca ünlü ilaç Aspirin’in hammaddesi saf asetilsalisilik asittir. ASA olarak kısaltılan bu maddenin kaynağı ise dünyanın her yerinde yetişen bolca bulunan söğüt ağacıdır. Bayer kimyagerlerinden mucit Dr. Felix Hoffmann, 10 Ağustos 1897’de salisilik asidi asetik asit ile sentezleyerek saf asetilsalisilik asidi ürettikten 11 gün sonra aynı yolla diasetilmorfini sentezlemiş ve eroini bulmuştur. O yıllarda; kuru öksürük ve verem tedavisinde tedavi amaçlı başvurulan eroine büyük ümit bağlanıyordu. Uyuşturucu nadde, aynı zamanda I. Dünya Savaşı yıllarında ağır yaralılara ağrı kesici olarak verilmiştir. Morfin bağımlılarını kurtarmak için fayda sağlayabileceği ileri sürülse de eroinin bağımlılık yapan çok ciddi bir uyuşturucu olduğu anlaşılmış, 1930’lu yılların başında adı ilaç listelerinden silinmiştir. 80’den fazla ülkede Bayer’in tescilli markası Aspirin ile insanlara ulaştırılıyor.

Söğüt yaprak ve kabuklarından geliştirilen bitkisel ilaçlar eski çağlarda da ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktaydı. Dönemin hekimlerinden Hipokrat, salisilik asidi fark edenlerdendir. Bazı rahatsızlıkların tedavisinde reçetesine söğüt ağacı kabuğundan sağlanan suyu ilaç olarak vermiştir. Ağrıyı hafifleten sudaki madde, bugün bildiğimiz salisilik asittir. Maddenin adı ile kökeni arasında bir bağ mevcuttur. Salix kelimesi Latincede söğüt anlamına gelir.

  • Turşu kavanoz ya da fıçılarına konulur. Turşuyu yumuşattığına inanılır.
  • Yutulmadan önceki iki saat içinde süt içilmiş olması durumunda etkisini gösteremediğine inanılır.
  • 500’lük efervesan aspirin, oda sıcaklığındaki suya atılır, ayaklar sokulur ve perişan haldeki ayaklar iyileştirilir.
  • Düzenli olarak kullanıldığında, kalp krizi oranını %44 düşüren bir ilaçtır.
  • Kedilerde öldürücü etkisi vardır. Kedilere verilmemelidir.
  • Kanı sulandırarak kalp krizi ve daha pek çok hastalığı önlediğinden her gün içilmesi tavsiye edilir.

Her yıl milyarlarca üretilen Aspirin’in suda eriyen hali de mevcuttur. Asit haliyle, mide hastalarının dikkatle ve hekim kontrolünde kullanması gereken, kanın viskozitesini azalttığı için damar tıkanıklığı olan hastaların her gün kullanması gereken ağrı kesicidir. Kolanın içine konulduğunda ishali kestiği, akşamdan kalma olanların gece yatmadan önce aldığında rahatlattığına inanılan mucize bir ilaçtır.