Altın Hakkındaki Şaşırtıcı Gerçekler

Dünya rezervlerindeki altının neredeyse yarısı Güney Afrika’daki kazı alanında çıkarılmıştır. Şaşıracaksınız ancak; yenebilen, neredeyse Dünya’nın her bölgesinden çıkarılan, vücudumuzda dahi 0.2 miligram bulunan altın hakkında şimdiye kadar hiç duymadığınız şaşırtıcı gerçekleri paylaşmak isteriz. Listelemeye geçmeden önce bir veri daha aktaralım: “Dünya çekirdeğinde tüm yeryüzünü 50 santimetre kalınlığında kaplayacak miktarda altın olduğu tahmin edilmektedir.”

Altın

Eski uygarlıklar tarafından su ve güneş ışığının yoğun bir birleşimi olduğuna inanılan Altın; 10, 12, 14, 18, 22 ve 24 ayar olarak karşımıza çıkar, bu sayı ne kadar yükselirse saflık da o nispette yüksektir. 24 ayar altın yüzde 100 saflığa sahipten 18 ayar altın yüzde 75, 10 ayar ise sadece yüzde 41,7 altındır. 24 ayar altın 1063°C ‘de erir. Dünya’da bulabileceğimiz altının çok büyük kısmı milyonlarca yıl önce Dünyamıza düşen meteoritlerden gelmektedir.

  • Olimpiyat altın madalyaları 1912’ye kadar saf altından yapılıyordu, bugün ise oranı sadece yüzde 1,34’tür.
  • Okaliptüs ağacında az miktarda altın bulunur ve Depremler sonucunda su altına dönüşebilir.
  • Vücudumuzda bulunan 0,2 miligram altının çoğu kanımızdadır.
  • En büyük külçe altını 300 kilogram ağırlığındadır. Güneş’in yaklaşık 200 milyonda biri altındır.
  • Bir ton atık masaüstü bilgisayardan şaşırtıcı derecede altın elde edilebilir.
  • Bağlantıların, terminallerin, devrelerin, transistörler ve yarı iletken sistemlerin kaplamasında kullanılır.
  • Okyanuslar yaklaşık 20 milyon ton altın bulundurmaktadır.
  • M.Ö. 3200’lerde altın, darphanelerde eşit boyda çubuklar halinde çekilerek para olarak kullanıldı.
  • Altın-bakır alaşımı para basımında yaygın olarak kullanılır. Kolayca işlenebilir.
  • Bir zamanların sevilen dizisi A Takımında; Mr. T.’nin boynundaki altınlarının değeri 120 bin dolardır.
  • Yerkürede bir saatte üretilen çelik tüm insanlık tarihinde işlenen altından daha fazladır.
  • Tabiatta serbestçe bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, ilkçağlardan beri ilgi çekmiştir.
  • Volkanik kuvarsların içinde, akarsuların kumlu yataklarında toz ve külçe halinde görülür.
  • Hindistan; tüm altının yüzde 11’ine sahiptir. Bu miktar ABD, IMF, İsviçre ve Almanya rezervlerinden fazladır.
  • Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra eşya yapımını azaltmışlardır. Altın sadece süs olarak kullanmışlardır.
  • İnsanlık tarihi boyunca madenlerden çıkarılan altının toplam ağırlığının yaklaşık 200 ton olduğu düşünülür.
  • Yeryüzündeki madenlerden şimdiye kadar çıkarılan altın miktarı 3 olimpik havuzu dolduracak miktardadır.
  • Alyansları çıkarıp takma sırasında her yıl 6 miligramdan fazla altın kaybedilir.
  • Saflığı ayar ya da kıratla ölçülür. Kırılganlığını gidermek amacıyla alaşım haline getirilerek kullanılır.
  • Havadan ve sudan kolay kolay etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz.
  • 10 gram altını döverek 11 m2’lik ince bir levha veya çekerek de 570 m uzunluğunda ince bir tel elde edebiliriz.

Altına gümüş ilavesi ile yeşilimsi bir ton, nikel ve platinin ekleyerek beyaz, çinko ilave ederek sarı ve bakır katarak da bakırın miktarına göre sarıdan kırmızıya kadar değişen renkler kazandırabiliriz.