Dişlilerinin parça parça olacak kadar yıprandığı bir asansör 32. kattan yere çakılır. Rezidans inşaatında çalışan 10 gariban işçi İstanbul Mecidiyeköy’deki bir gece yarısı mesaisinde hayatını kaybeder! Kısa ve çarpıcı özet bu şekilde ne yazık ki… Sonrasında; “gelin topluca Fatiha okuyalım” diyerek durumu kadercilikle geçiştiren firma yöneticileri ve siyasiler, “maddi olarak da ne gerekiyorsa yapacağız..” cilasıyla da (!) işi toparlama amacında! Duruma isyan eden acılı ana babalara ise “Seni adam yerine koymuşuz da aramış.. Daha ne istiyorsun.” Tweet’leriyle “fıtrat” türküleri söyleniyor.
Asansör malumunuz, ülkemize özgü bir araç değil. Elisha Otis’in icadı 19 yüzyıl ortalarında kullanıma sunuldu. Buharlı ve elektrikli bir gereç olunca da kazalar da zaman zaman yaşandı. Geçmişe gidip Avrupa ve Dünya’daki “asansör kazalarını” araştırdım ve gayet ilginç verilere ulaştım. Paylaşmak isterim:
250 bin yolcu ve yük asansörünün bulunduğu İngiltere’da 2002’den bu yana kaç kişinin hayatını kaybettiğini öğrenmek ister misiniz? Sadece 4 ölü! 266 kişi de yaralanmış. Veriler ülkedeki Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği tarafından geliyor… Öte yandan çoğumuzun ismine aşina olduğu ve neredeyse sektör devi olan Thyssen Krup, Katarzyna Woja’un çalıştığı spor salonunda ezilerek ölmesi sonrası firma olarak sorumluluğunu kabul ediyor. Öte yandan ülkenin tanınmış simalarından SÖR ünvanlı eski Formula yarış pilotu Stirling Moss, iki kırık ayak bileği ile yaşadığı bir başka benzer kazadan kurtuluyor.
AYSAD verilerine göre sadece 2013 senesinde ülkemizde 19 ölümcül asansör kazası yaşanmış.
Avrupa’da asansörler esasen 1997’den bu yana her 6 ayda bir detaylı olarak inceleniyor ancak Thyssen örneğinde görülebileceği gibi nadiren de olsa “hatalı asansör” vak’aları görülebiliyor. Bizde de dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evden ve başbakan Turgut Özal’ın baş rolde olduğu bir kaza mevcut. Çoğumuz hatırlamayız ancak arşivler unutmuyor. Koskoca devlet; amiri memuru – bir hastane ziyareti sonrası asansörde buluşur, ilk kattan halatların kopması sonucu zemine çakılırlar. Sonrası tam bir rezillik. Koruma müdürü hafif yaralanır, diğer korumalar silah kabzalarıyla hava gelmesi için sağ solu kırar parçalar vs… Sene 1985!
“Nedir bu siyasilerin asansörlerden çektiği” başlıklı ilerleyişe son örnek 1966’dan. Emniyet Müdürleri, dönemin İçişleri Bakanı Faruk Sükan bu sefer 2. kattan düşer. “Önemli İşler Müdürü” ağır yaralanır. Allah’tan ölmez toplaşıp ziyaretine giderler. Bu arada gerçekten o zamanlar “Önemli İşler Müdürlüğü” diye bir makam varmış. Gülmeyin! İngiliz yetkililer, “halat kopması” olayını sadece Bruce Willis filmlerinde görülebilecek milyonda bir bir olay olarak – neredeyse imkansız olarak nitelendiriyor. Tabi standartlara bağlı kalınması, denetimlerin tam yapılması şartıyla.
Boston Üniversitesi’nde Türkoloji Profesörü Emel Tekin, “asansör geldi diyerek adımını atar” ve 1989’da ağır yaralanır. Ali Kırca Kuruçeşme’deki yeni evinde ağır kırıklar aldığı bir yaralanma yaşar, seneyi hatırlayamadım. F.Bahçe ile bir hazırlık maçı yapacak Rus takımı Amkar’ın oyuncuları Belek’teki otel asansöründe mahsur kalır – maç iptal olur. 45 dakika sonra kurtulurlar… 1992’de yine bir başka kazada, asansör boşluğuna düşen Abdülmuhsin Kızıltaş’a hastanede ağrı kesici verip yollarlar, sonrasında hayatını kaybeder.. Bu kadar haber canınızı sıktı ama içime en acıtan, 3. yaşındaki ağır yaralı bir çocuğun İzmit Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetmesi oldu! Tomografi’ye sevk edilen tek bir oğul. 94’te iki kat arasında kalır. Çığlıklar içinde can verir.. Her yıla aile o kadar çok örnek var ki yazmakla bitmez.
Sarsıcı olarak nitelendirilebilecek diğer Dünya İstatistiklerini de verelim:
1903; Pittsburgh, Pennsylvania’daki 4 kişi, Aralık 1946’da yine Amerika’da iki kadının trajik ölümü, Japonya’daki 2006’daki ölümlü “Lise Öğrencisi Havasız kaldı” olayı, yine 1940’lardaki Sherwood ve Caroline Wadsworth ölümlü kazası, davulcu Jerry Fuchs’un 2009’daki ölümü… Görüleceği üzere 2-3 kişinin kaybı bile büyük bir olay olarak veriliyor. En inanılmaz örnek ise 11 Eylül’den. Sistemler o kadar sağlamdır ki son darbeyle bina yıkılmasa halen çalışmayı sürdürecek ve insanları kurtaracaklardır.