Berber seçimi ülkemizde er kişi için mühim mesele! Eve yahut işe yakın olacak, ucuz ama kaliteli olacak, iyi tıraş edecek ve çalışanları düşük çeneli olmayacak! Mevzu, 2-3 yılda bir mekan değiştirenler için büyük sorundur. Hangisi temiz, hangisi daha iyi derken usta askere vs bir yerlere gider süreç yeniden başlar… Evlenirken 25 dakika içinde damatlık alan erkek bünyesi günlerce düşünür, sokak sokak gezer, tavsiyeleri dinler ve sonunda kararını verir.
Üşenmeyenler için km’lerce yol gitmek sorun değildir. Ekseri yakın olanlar tercih edilir belirttiğim gibi. Cildiniz hassas olabilir, nasıl bir kesim istediğinizi tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmak istemeyebilirsiniz dolayısıyla durum zamanı değerli olanlar için de önemli. Hatta zamanla ahbaplık oluşur; “Başkasına traşa gitmişsin” gibi sitemlerle karşılaşabilirsiniz. Günümüzde kuaför olarak telaffuz edenler olsa da “berber” daha bir romantik gelmiştir her zaman.
“Kırk yıl yağmur yağsa işlemez mermere, sen sen ol sakın güvenme i..’neyle berbere” gibi bir söz de varmış lakin berber’le baraj ihalesine girecek halimiz yok ve neden iş yapma, “güvenip güvenmeme” ihtiyacı hissedelim. Şehir hikayesi deyip geçiyorum.
Diyaloğu dozunda tutup en geç 15 dakikada işini bitirenler mesleğinde üst seviyededir lakin sürekli sağa sola laf yetiştiren; televizyon’da at yarışı dizi kovalayan geveze tipler kesik yer. Berbere telefon açarak randevulu gitme ritüeli bu gibi tipleri elemek ve kaliteli ustalara traş olmak kaygısıyla doğmuştur. Selamsız sabahsız dükkana giren; elini jöle kutusuna daldırıp şakır şukur saç tarayan tipler esnafın en sevmediği canlı türüdür. Bu gibi kenar mahalle irileri boş boğaz kalfalarla arkadaşlığı tesis edip yavaş yavaş ustaya doğru ilerler – zamanla yüz bulup hem müşteriyi hem dükkandakileri rahatsız eder. Eski zamanlarda diş çektikleri, hatta sünnet ettikleri de anlatılır. Mesleğin başında “balon traş ederek” tecrübe ve el pratikliği kazanırlar. Boyu yetmeyen çocukların oturabilmesi için berber koltuğuna tahta konur. Her erkek çocuğu bu şekilde bir kaç kez tıraş olmuştur.
Anadolu’da fiyatlar daha makul olsa da büyük şehirlerde saç sakal yıkama üçlüsü 15’ TL’den başlar ve hayal gücünüzle erişemeyeceğiniz rakamlara kadar gidebilir. Saçlarını kısacık kestiren benim gibi tiplerin çoğu zaman bir makine edinip evde traş oldukları da görülmüştür.
Cumhuriyetten öncesi berber ‘Perükar’ olarak bilinirdi. Osmanlı berberleri seyyardı, kahvede, sokakta tıraş eder, eve servis yaparlardı. Sabun, leğen, ustura temel araçlarıydı.