Büyük Hun İmparatorluğu hakkında bilgiler – Asya Hun İmparatorluğu da denen Büyük Hun İmparatorluğu (Çince: 東匈奴, Hiung-nu); İç Moğolistan merkezli coğrafyada yaşamış eski Türkçede Kun, Çince’de Hiung-nu, batı dillerine ise Hun adıyla geçen Türk devletidir. MÖ 1760’dan itibaren varlıklarına ilişkin Çin kaynaklarında teoriler bulunur. İlk siyasi yapılanmasını MÖ 1200 civarında kuran Hun İmparatorluğunu çeşitli Türk boyları kurarak yönetmiş; Türk kültürü devlete şeklini vermiştir. Hunlar şimdilerde Moğolistan toprakları olan bölgede; Çin’in kuzeybatısında yaşamlarına devam etmekteydiler. Kayıtlara geçen ilk imparatorları Teoman’dır.
En büyük imparatorları ise, Şanyu (Büyük İmparator) lakaplı Mete (Motun)’dir. Çinliler Hun yönetimini Tanhu (Şanyu) olarak anar. Kumandan, kağan, han ya da imparator anlamları olduğu tahmin edilir.
Büyük Hun İmparatorluğu Hakkında:
- MÖ 220’de Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Sonrasında büyük bir imparatorluk haline getiren Mete’dir.
- Mete, İpek Yolu egemenliği için Çin ile savaşmış, MÖ 200’lerde rakiplerini yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır.
- Mete devrinde; Sibirya, Çin Denizi, Japon Denizi ve Hazar arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
- Mete; Çin yerleşik hayatı ve siyasi etkisinden uzak durmak için ülkeyi vergiye bağlayarak yönetmiştir.
- Çin’in kalabalık nüfusu altında Hunluk özelliklerinin kaybedilmek istenmemesi de etkendir.
- Hunlar’ın dini, Şamanizm ve Tengricilik olup, yılda üç kez büyük ayini bayram düzenleniyordu.
- Kazıların sonucu Hun başkentinin Ulan Batur’un kuzeyinde bulunan Noin-Ula Kurganı’nında olduğu saptanmıştır.
- Hükümdarlık da kut anlayışı egemendi. Hükümdarlığın tanrıdan geldiği görüşü vardı.
Mete’nin ölümü sonrasında bir süre daha gücünü devam ettiren devlet, Çinli prenseslerle evlilikler ve bu prenseslerin casusluk faaliyetleri, boylar arasındaki iktidar kavgaları, Çin’in İpek Yolu üzerindeki nüfuzunu arttırması gibi nedenlerle MÖ 46’da Doğu Hun ve Batı Hun olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu ayrılışın nedenlerinden biri de Büyük Hun İmparatorluğunun başında yer alan Ho-han-ye’nin mali sıkıntıları da neden göstererek Çin egemenliğine girmek istemesidir ki, bu fikri kardeşi Çiçi, “atalara saygısızlık” kabul edip esaret altına girmeyi reddetmiştir.
Çinliler; engelleyemedikleri Hun saldırılarının sonrasında MÖ 214’te Çin Sedd’ini inşa etmek zorunda kaldılar. Bu devasa yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı yıllarında de yenilenen büyük duvarın birçok kısmı günümüzde de hala ayaktadır. Doğu Hiung-nular en parlak senelerini kumandan Mete idaresinde yaşar.