Çayın Kültür Tarihi isimli kitapta; 2,5 dakika demlenen çayın “uyarıcı”, 5 dakika demlendiğinde ise “sakinleştirici” etkisi olduğu belirtilmiş. Yemek üzerine çay içmek ise uzmanlar tarafından tavsiye edilmiyor. Yemeğin üzerine hemen içilen çay besinlerdeki demiri yok ediyormuş. Yemekle çay arasına bir saat koymak gerek. İçinde TEİN isimli bir madde bulunduğu için 3-4 koyu çayı arka arkaya içmek kafa bulmanıza sebep olabilir.
En lezzetli çayı İstanbul’da nerede içebiliriz diyenlere de önerimiz; Kapalıçarşı’daki Ömer Usta’nın Şark Kahvesini, Ümraniye’deki Niyazi Ateş’in Barış Kıraathanesi olacak.
Çay demlemede “iyi su” olmazsa olmaz öneme sahip. Az mineralli ve klorsuz kaliteli bir su lazım. Kaynamaya başladığı andan ocaktan almalıyız ki oksijeni gitmesin. Demlik çaydanlığın üzerine oturtulmalı ki ısınsın. Lakin bu kadar ısınması yeterli değil! Çay koyup alttaki kaynamış sudan da ilave etmeliyiz.
Kişi başı bir tatlı kaşığı çay yeterlidir. Bu arada demliğin; suyu koyduğumuz an ısısı 90 derece olmalı mutlaka! Bunu tutturmak mühimdir. Demliği bu dereceye çıkaramazsak içine koyacağımız su, soğukluk yüzünden 70 derecelere inebilir. Porselen ya da seramik demliklerde bunu tutturmak daha kolaydır. Sonrasında 15 dakika daha kısık ateşte ısınmalı ve kaynamamalı alttaki su. Çay bu şekilde demlenecek.
Altı kalın çay bardakları tercih edilmemeli zira sıcaklığı bu kısım çekiyor. Bütün sıcaklığını oraya vermemeliyiz. İngiliz çayını 5 dakika demlemek yeterliyken bizim çayımız için süre 15 dakika civarıdır.