Cinler ne zaman musallat olur?

Kuran-ı Kerim’e, peygamberimiz Hazreti Muhammed’e iman etmiş olan Müslüman cinler, tıpkı bizler gibi yüce Allah’a, Kuran’a, resulüne iman etmiş, ibadeti sürdüren, aile hayatına sahip ve tıpkı insanlar gibi sosyal faaliyetleri olan varlıklardır. Müslüman cinler arasında da tıpkı bizim gibi elbette ibadeti zayıf olan, isyankar, kimi zaman ibadetten uzak kalabilenler de vardır. Tabii ki imanlarını koruyabilenler gibi. Yani cinler de biz insanlar gibi Allah’a kulluk etmesi gereken mükellef varlıklardır.

Bir de şeytani cinler denen bir kavram vardır. Bunların gayesi kendi dünya ve yaşantılarının haricinde umumiyetle insanlara zarar vererek musallat olmaktır. Kimi insanın beynine ve kalbine hükmedip itaat ettirebilirler. Şeytani cinlerle irtibat halinde olan kişi bir bakıma onların emri altındadır.

Onlar ne derse onu yapmak zorunda hisseder. Zaten şeytani cinlerin maksadı rahatsız ettikleri kişi veya kişileri imandan uzaklaştırmaktır. Şeytan ne kadar kötü amel varsa, hepsi için vesvese verir, yap der. Bir anlamda cinler, o insanlara hükmederler. Nas ve Felak surelerini iyi okuyup anlamak gerekiyor. Kuran o kadar büyük bir hazine ki, bunun kıymetini ne yazık ki bilmiyoruz. Kuran sadece ölülerin arkasından okumak için değildir. O yaşayan, her çağda bizi aydınlatacak bir kitaptır.

Cinler bizlerden uzakta değildir, aramızdadırlar. İnsanların neredeyse tümünün gözünde perde olduğu için göremezler. Ama ahir zamanda olduğunda, insanlar onları görebilecekler. Fakat bu sefer de onlar insanları göremeyeceklerdir.”

İnsanlar bilmeden dahi olsa, cinlere zarar verdiklerinde cinlerin saldırına maruz kalabilirler. Hatta cinlerin dayak attığı insanların varlığından dahi söz edilir.

Cinler de bizim gibi mükellef varlıklardır. Cinler de peygamberlerin getirdiği ilahi davetlere muhataptırlar. Topluluklar halinde bulundukları gibi, fırka ve kabilelere ayrılmışlardır. Cinler de bizim gibi Allah’a kulluk için yaratılmışlardır.

Onların mahkemelerini izleyenler gördüklerini şu şekilde anlatır: “Onları davet ettiğim zaman benden çekiniyorlar. Allah riyadan yalandan bizleri korusun muhafaza eylesin ama o dünyada biraz sertim. O kimseleri okuyarak kötülüklerden uzaklaştırmaya çalışırız. O da okumalardan tesirlenip, o işinden uzaklaşmazsa yakarız. Onlar da yanarak ölürler yani yok olurlar, başka türlü ölmeleri mümkün değildir.

Benim o alemdeki yaklaşımımı sertliğimi gayet iyi bilirler. Mesela bir gün onların yargılama sistemlerine şahit oldum. ‘Niye buna zulmediyorsun ?’ diyorum onlara. Cin de, ‘Bu insan beni sakat bıraktı’ diye cevap veriyor.

İnsana dönüp soruyorum: ‘Nasıl oldu bu iş?’ Adam bize diyor ki: ‘Yolda yürüyordum, önüme yılan çıktı, korktum, taşla vurdum.’ Öyle bir adalet sistemleri mevcut ki, diyorum ki: ‘Bu insan haklı, sen bu insana kötülük edemezsin, çünkü sen bu insanı korkutmuşsun. Mecbur kalmış o da sana zor kullanmaya.’ Biz da o insanı, o durumdan kurtardık. Ama bir insan gidip onlara zulmederse, onun akıbeti iyi olmaz.”

Kuran tefsircileri ve konunun uzmanları, cinlerin babasının ‘Caan’ olduğunu naklederler. Yine tefsircilere göre insanların atası Hazreti Adem (AS) olduğu gibi, cinlerin atası da ‘iblis’tir. Cinlerin içinde girişte de bahsettiğimiz gibi iman sahibi olanlar da bulunur, fakat cin dünyasının en azılı kısmı olan şeytanlar, asla imana gelmez ve kötülük edip kişiyi doğru yoldan uzaklaştırmaya çalışırlar, bunu bir görev bilirler. Bu meyanda Kuran-ı Kerim’de iblis, melekler arasında zikredilmiştir. Kuran-ı Kerim ve hadisi şeriflerinde kötü cinlerin yalancı oldukları ve Allah’a karşı sürekli yalan uydurdukları da ifade edilmektedir.