Cinler daha önce de ifade ettiğimiz gibi; çöl bölgelerde, derin okyanuslarda, hamam gibi garip mekanlarda, ulaşılamaz yerlerde; çoğunlukla mezarlıklarda, pis yerlerde; ahırlar, çöplükler, ıssız yerler, duvar delikleri veya ağaç kovuklarında yaşarlar. İnsanların pisliklerini ve artıklarını yerler. Cinlerin yemekleri, besmelesiz başlanan, yenen yemeklerdir. Tezek ve kemikler de onların başlıca besinleridir. Soğan kabuğunun paraları olduğuna inanılır. Ayet-el Kursi; Nas Felak okumak, besmelesiz gezmeyip ibadet aksatmamak mühimdir.
BİLAL BİN EL-HARİS ‘den rivayeti nakletmek isteriz. Rasulullah (SAV); “Müslüman cinler ile müşrik cinler kavga edip birbirleriyle çekiştiler, beni aralarına hakem tayin ettiler. Kendilerini bir yere yerleştirmemi benden istediler. Ben de Müslüman olanlarını dağlara ve köylere, müşrik olanları ise, denizler dağlar arasına yerleştirdim buyurdular.”
Cinlerin de insanlarla benzer bir sosyal hayatları vardır. Onların da eğlence ve düğünleri, şenlikleri, toplantıları, törenleri ve konferansları olur. İnsanlar gibi üreyip çoğalırlar. Yer ve içerler. Alimleri cahilleri vardır. Onların yeyip içmelerinin koku duyusuyla olduğuna inanılır. Nefsani olarak bir doyma söz konusudur. Ayrıca cinler için para; kuru soğan veya sarımsak kabuğu olarak bilinir. Bunların kesinlikle yakılmaması istenir. Aksi halde cinlerin hışmına uğrayabilir, yani zarar görebilirsiniz.
Peygamber Efendimiz(SAV) şöyle buyurur; “Bana Nusaybinli cinlerden bir grup ulaştı, iyi cinlerdi. Benden yiyecek istediler, ben de Allah’a elimi açıp dua ettim. Rast geldikleri kemik ve tezek onların yiyeceği olsun.”