Cinler nasıl yaşarlar, ne yerler sorularına cevap vermeden önce bir kaç temel bilgiyi paylaşalım.
Cin; gizlenen, gizli kalan, gözle görülmeyen gizli kuvvetler manasına gelir. Tek ferdine “cinnî” denir malumunuz. “Cânn” ile cin kelimeleri eş anlamdır. Ğûl ve ifrit cinlerin değişik türleri olarak alimler tarafından zikredilir. Cinlerin varlığı Kur’an ve sünnet ile sabittir. Madde dünyasındaki bizler, çeşitlerini bilemediğimiz bir çok cin kabileleri de etrafımızı çevirmiş durumdadır.
İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı adlı eserinde cinlerin de tıpkı bizler gibi yeyip içtiğini ve evlendiğini beyan etmiştir. Yine onlar da, aynen bizler gibi cinsî münasebet kurabilmektedirler. Tüm bu mevzularla alakalı peygamber efendimiz bizlere şöyle seslenmektedir: “Elinize geçen, üzerine Allah’ın (CC) ismi zikredilmiş her kemik, olabildiği kadar bol etli olarak sizindir. Her deve ve at mayısı da hayvanlarınızın yemidir.” buyurmuşlardır. Yine buna ek olarak efendimiz (SAV): “Sakın bu iki şeyler yani kemik ve kuru hayvan mayısı ile abdest bozduktan sonra istinca etmeyin, zira onlar (cinnî olan) din kardeşlerinizin yiyecekleridir.” diye Sahabe Efendilerimize ikinci bir ikazda bulunmuştur.
Alimler üzerine besmele çekilen kemiğin, Mümin cin kardeşlerimizin yiyeceğini, besmele çekilmeyenlerin de (kemik vs) kâfir cinlerin yiyeceğini oluşturduğunda ittifak etmişlerdir.