İslamiyete Deccal; Belirtileri, Özellikleri ve Ölümü

Hadislere göre deccal rüzgar hızında seyahat edebilen, kurumuş bitkileri yağmur yağdırarak yeşertebilen, kıtlık veya bolluk getirmek gibi beşer üstü nitelikleri taşıyan yeryüzünün en büyük fitnelerinden birisidir. Deccal’in yanında su ve ateş bulunsa da gerçekte suyu yakıcı ateş, ateşi de soğuk ve tatlı bir sudur.

Deccal’in Fiziksel Özellikleri

Bir gözü kör veya patlamış üzüm tanesi gibi olan kıvırcık saçlı genç birisi olarak tasvir edilir. Alnında okuma bilen bilmeyen herkesin okuyabileceği “kâfir” (كافر) veya “kfr” (ك ف ر) şeklinde bir yazı mevcuttur. Parlak beyaz, esmer veya kızıl tenlidir. Cüsseli ve heybetli olarak tasvir edilse de kısa boylu olduğunu ifade eden alimler de mevcuttur. Ahir zamanda doğuda, Şam, İsfahan veya Horasan’da yahut Irak taraflarında bir yerden Dünyaya çıkıp yeryüzünde kırk gün kalacak, fakat günlerinden biri bir sene, biri ay, biri de hafta kadar sürecek, diğerleri ise normal günler gibi yaşanacaktır. Rüzgar hızıyla hareket edip yeryüzünde ayak basmadık yer bırakmayacak, sadece Mekke, Medine ve Kudüs’e giremeyecektir. Evvela peygamber, sonrasında hızını alamayıp ilahlık iddiasında bulunacak, itaat edenleri ve takipçilerini sahte cennetine koyacak, karşı olanları cehennemine atacaktır. Gerçekte onun cenneti cehennem, cehennemi de cennetten ibarettir.

Deccal Nedir

Deccal Nasıl Öldürülür? Deccal’i Kim Öldürür?

UHUD eteklerinde bekleyen melekler Medine’ye geldiğinde onu dağdan Şam’a yönlendirecek ve yine Şam’da gökten inecek olan Hz. Îsâ (AS) tarafından Filistin’in Lüd mevkinde öldürülecektir (Buhârî, Fiten, Müslim, Fiten, İbn Mâce, Fiten). Bazı diğer rivayetlere göre de Hz. Muhammed döneminde Medine’de yaşayan Yahudi asıllı İbn Sayyâd adlı bir kişinin deccal olduğu düşünülür, kahinleri andırdığı için belki de. (Müsned, Buhârî, Müslim, Fiten). Diğer bazı rivayetlere göre, ileri gelen Hristiyanlar biri iken Şam’dan heyetle Medine’ye gelip Müslüman olan Temîm ed-Dârî, yolculukları sırasında arkadaşlarıyla uğradıkları ıssız bir adada, isminin “cessâse” olduğunu nakleden bir hayvanın aracılığıyla deccâl ile görüştüklerini, elleri ve ayakları zincirli deccâlin zamanı geldiğinde ortaya çıkacağını söylediğini Hz. Muhammed’e anlatmış, o da deccâl hakkında duyduklarının daha önce ashaba söyledikleriyle benzerlik göstermiş olmasından dolayı memnuniyetini ifade etmiştir. Rivayetlerin bazılarında deccâlin, Bizans elindeki İstanbul’un fethi sonrasında ortaya çıkacağı bildirilmiştir.

Hz. Nûh döneminden bu yana tüm peygamberler kavimlerini deccal fitnesine karşı uyarır, Hz. Muhammed’in de dualarında daima şerrinden yüce Mevlaya sığındığını ve şerrinden emin olmak için Kehf suresini okumayı ve ezberlemeyi ashabına tavsiye ettiğini bildiren rivayetleri görüyoruz. Deccâle dair tespitlerin çoğunda ondan “kişi” olarak bahsedilirken bazılarında deccâllerden söz edilmiş, hatta sayısı otuzu bulan deccâlin çıkacağı ifade edilmiştir. Şüphesiz DECCAL tek bir kişidir.

İslam külliyatında deccâl hususu, daha çok hadis kaynaklarıyla tespite çalışılan itikadi bir mesele olarak ele alınır. Kur’ân-ı Kerîm’de Deccal konusundan bahsedilmemesine rağmen bazı alimler, açıkça olmasa bile Kur’an’da deccâli işaret eden ayetlerin olduğu konusundaki rivayetleri veya kendi görüşlerini izah etmişlerdir. Onlara göre, “Rabbinin bazı âyetleri geldiği gün, önceden iman etmemiş olan veya imanında hayır kazanmayan kimseye artık iman etmesi fayda vermez” (el-En‘âm 6/158) âyetinde ifade edilen “bazı âyetler” ifadesiyle vurgulanan hususlardan biri de deccâldir. Zira başta Ebû Hüreyre başta olmak üzere diğer bazı Sahabeler, “bazı âyetler”le güneşin batıdan doğması, dâbbetü’l-arz ve deccâlin kastedildiğini açıklayan hadisler rivayet eder. 

Deccal Foto

Deccale dair hadisleri izaha çalışan ulemanın bir bölümü alakalı rivayetlerde çatışma bulunmadığını iddia ederken konusunda uzman pek çok isim, rivayetler bakımından bir çatışmanın varlığını kabul etmekle birlikte bunların aşılabileceğini savunarak deccâlin ahir zamanda ortaya çıkışı sonrasında gökten inecek  Hz. İSA (AS) tarafından öldürüleceği görüşünü benimser. Birden fazla deccalin çıkacağını bildiren ifadeleri de sahih görüp ahir zaman öncesinde birçok deccale tanık olabileceğimizi söyler ve Hz. Ali’nin, peygamber olduğunu iddia eden aşırı Şiiler’den Abdullah b. Kurre’yi Deccal olarak tanıtmasını bu hususa delil gösterirler. Ayrıca Nemrud ve Firavun gibi aşırı inkarcıların isimleri de deccaller arasında zikredilir. Sağ gözünün körlüğü ve kafir damgasının alnında bulunuşunu zahiri kabul edenler olduğu gibi “inkarı temsil ediyor” teziyle yorumlayanlar da mevcuttur.

Kelâm ve akaid alimlerinin deccâl hususundaki görüşleri farklı olabilmektedir. İmamı Azam Ebû Hanife, Ahmed b. Hanbel, Mâtürîdî ve Eş‘arî başta olmak üzere Selefiyye, Mâtürîdiyye, Eş‘ariyye ile Şîa ve Mutezile; çoğunluğu, Hz. Peygamber’e nisbet edilen rivayetlere dayanarak âhir zamanda beşer üstü niteliklere sahip bir deccâlin çıkacağı ve Hz. Îsâ tarafından öldürüleceği görüşünde ittifak ederler.