İslam hukukuna göre defineler ve gömüler; işaret taşımayan defineler, cahiliye yani eski devirden kalanlar ve herhangi bir işaret bulundurmayan defineler olarak üç kısımda incelenir – buna göre taksim edilirdi. Define; toprak altına çeşitli zaman dilimleri içinde gizlenmiş; külçe altın, madeni para, gümüş ve kıymetli metalar olarak tanımlanır. 4 Ekim 1926 tarihinde kabul edilen ve halen yürürlükte olan 743 nolu Türk Medeni Kanununun 696. maddesi ile define taksimi yasayla sabit hale gelmiştir.
Yer altına gömülen altın hariç muhtelif madenler zaman içinde yanar ve gaz meydana getirir. Bu gaz yer yüzeyine çıkabilmek için üst katman alanlarını zorlar ve katmanın zayıf halinden dışarıya sızarak atmosfere dağılır, bu tür gazların sızdığı yerlerde bitki tabakaları farklı olur, ya da ot yetişmez, toprak yapısı çorak topraklara benzer, ya da erken sararır, erken kurur kurumasa bile renkleri sarıya yakın yeşillikte görülür.
Feodal dönemlerde defineler mülk sahibi kralların olurdu. Günümüzde define bulan, yetkililere haber vermek zorundadır. El koyma maksadı olmadığı müddetçe saklanması bir suç sayılmaz. “Defineyi keşfeden kişi değerinin yarısını, tecavüz etmemek üzere hakkaniyete muvafık bir ikramiye isteyebilir, talep edebilir.”