Yaş da ilerleyince; evde gezip yanan ampul arayan amcalar gibi kendi kendimi tasarruf konusunda takıntılı bir hale soktum.. Önceleri her normal insan gibi ‘ışık ayarlayıcıları’ kullanırdım, salonda kısar romantik ortam yaratıp filmimi izlerdim. Daha sonraları yapı marketlerin elektronik bölümünden çıkmaz olduğumu fark ettim. Level atladık yani. Hani manav reyonunda elmaları iki eline alıp bir ona bir ötekine bakıp kararsız kalanlar var ya, işte bende tam o şekil 20 Watt’lık mı olsun – yok yok 10’luğu da varmış ama pahalı, alırsak ‘bir elektrik faturasına denk geliyor’ hesabında yaşıyorum şu an.. Zihinde çakan kıvılcımları da paylaşma düşüncesi doğdu içimde. Neticede az ödemek varken neden fazla fazla cebimizden çıksın öyle değil mi?
Bir forumda okumuştum; bulaşık makinesi kurutmaya geçtiği zaman cihazı kapatıp ve kapağını da açarak kendi kendine kurumasını sağlayan bir yol bulmuş ev hanımı arkadaş. Yani ben bunu dener miyim. Sanırım şimdilik cevabım hayır ama yine de tavsiye olarak yazmak istedim. Akıllı elektrik sayaçları var malumunuz, gece saat 22.00’den sonra makul tarifeden yararlanıp tasarruf yapmak adına bu saatlerde işlerimizi halledebiliriz. Prizde takılı kalan fişleri de çekmek gayet mantıklı bir hareket olacaktır. Bu yolla iktisat yapanlar az değil. 60 TL’lik bir faturayı 40 lira civarına çekebilirsiniz inanın. Ses sistemi, Digiturk vs gibi kullanmadığınız kaynakları biraz dinlendirin, işiniz olduğu zaman açarsınız.
Elektrikli aletlerin üzerindeki “stand by” ışıklarının cihazı kullanıma hazır bekletirken yılda 8,7 kWh enerji tüketiyor. Beklemedeki 10 cihaz yılda 87 kWh enerji harcar ki bu neredeyse evin 1 aylık elektrik sarfiyatının yarısı gibi bir değere ulaşır. Bu sebeple kullanmayacağınız zamanlarda cihazlarınızı düğmesinden mutlaka kapatın.
Aslında tasarruf anlamında o kadar çok öneri var ki hepsini bir kere yazmak yerine sanırım işin ‘elektrik elektronik’ kısmından ilerlemeliyiz. Damlatan muslukları onarın, ısıtıcıların önünü kapatacak şeyler koymayın konulu paylaşımları sanırım farklı zamanda ele almalı.
Ne diyorduk tasarruf… Benim gibi çok t-shirt kullanan bir kişiyseniz ütüyle de aranız iyidir sanırım. Misal 5 tane ütüleyeceksiniz 4.’de fişi çekin ve içindeki ısıyla sonuncunun üzerinden geçin. Buhar kapasitesi yüksek bir ürün tercih edin ve mümkünse kıyafetleriniz nemliyken bu sıkıcı işi yapın. Bu arada; 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanması kadar enerji harcayan saç kurutma makinasını da saçlarınızı havluyla yıpratmadan kuruladıktan sonra kullanın. Bir öneri de mutfak için… Mikrodalgalar da klasik fırınlara göre yarı yarıya tasarruf (yüzde 66 diyenler de var) mümkünmüş ancak ne yalan söyleyeyim sanki yiyeceğin tadını bozuyor gibi hissediyorum, evime de daha almadım. Lakin hayatı hızlı yaşayanlar için yine de tavsiye ederim.
Banyoda ise çamaşır makinesi tam dolu olarak ve doğru ısı programında çalışmalı. Çamaşırlar az kirli ise 2 saatin üzeri bir program kullanmak mantıksız bir tercih olacaktır. Evdeki cihazları tanımak ve çalışma prensiplerini öğrenmek bu yüzden önemli…Fazla miktarda deterjan kullanarak doğayı kirleteceğimizi de unutmayalım! Elektrik enerjisinin yüzde 90’ı suyun ısınmasında harcanır. 30-40 derece su sıcaklığı, çamaşırlarınız için en uygun sıcaklıktır.
Yine mutfakta; ‘önce elde bir yıkayalım sonra bulaşım makinesine koyarız’ diyenlerden de olmayalım lütfen! Su sarfiyatı yapmamış oluruz. A ve üstü sınıfı elektrikli cihazlar ortalama yüzde 45 daha az enerji harcar. Bu nedenle satın alırken en az enerji tüketenleri tercih etmemiz önemlidir. 4 kişilik bir ailenin yılda 2 bin Kwh civarında olan harcamasını basit önemlerle yüzde 30 oranında azaltmak mümkün.