Temiz basın adına gazete satışları, Avrupa’da olduğu gibi bağımsız tiraj denetimiyle kalem kalem incelesin. Vatan, Milliyet, Sabah, Habertürk gibi; bayi, abonelik, benzinlik vs gibi sponsor dağıtımları ile rakamları şişiren yandaşların önüne geçilsin… Yapılan bu çağrıya sadece Posta ve Hürriyet olumlu yanıt vermiş… Milliyet’in hali ise içler acısı. Zamanında milyon rakamını gören şimdilerin maşası sadece 176 bin satıyor onun da 90 bine yakını bayinin elinde kalıyormuş.
Birkaç gün önce bu satış – tiraj konusuyla paralel bir yazı yazmıştım hatırlarsınız. Şu an Türkiye’de resmi olarak 575 bin 500; kıraathane, yataklı dinlenme tesisi, kuaför ve berber mevcut. 1. sınıf kahvehaneler ise günde 5 gazete almalı durum yasayla sabit. Atlamadan belirtelim sayıları da 490 bin… Erkek okuyucular ise alelade bir berber’de bile günde en az 3 gazete olduğunu bilir. Şimdi işin matematik hesabına daha fazla girmeden durumu sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Bu arada üst satırda belirttiğim 3500 yataklı tesis içine motel, hotel, pansiyon gibi aklınıza gelebilecek her türlü mekan girmekte. Haliyle yüzlerce kişinin konakladığı yerlere günde bir gazete alınamayacağı da sabit.
176 bin sattığını iddia eden Milliyet aslında 110 binlerde ‘belki’ satıyor, onu da alanlar malum.
Balya balya sitelere atılan, benzinliklerde sağda solda bedava dağıtılan paçavralarıyla ‘gazetecilik yapıyoruz’ diye kendilerini ortalığa atan yığınlara ithaf olunur. Hoş yalakalıktan tiraj miraj gözlerinin gördüğü yok ya, belki Sözcü’nün çağrısına uyup gerçek rakamlarını açıklarlar.
Reklam verenlerin ve okurların yanıltılmaması adına bağımsız kuruluşların gün gün denetim yapması şart! Son bir söz de gazetelere reklam vermeyi hala düşünenlere olsun: “İnternet’in, akıllı telefonların ve tablet üzerinden haberleşmenin bu kadar etkili olduğu günümüzde Google Adwords ile yüz binlere kolayca ulaşmak mümkün! Gazeteleri kaç kişi okuyor ki?”
Kurumsal bir kimliğimiz var diyen büyük ölçekli firmaların IT departmanları; bilgisayarlara format atmak, üç-beş program kurmak ve kalan zamanı sosyal ağlarda harcamak yerine aktif Adwords kullanımı ve İnternet üzerinden satış ve içerik konularına yoğunlaşsa çok daha iyi olacak. Gerçi suç bunlarda değil bunlara beylik verenlerde.. Tıpkı yılların Milliyet’ini tüple çalıştırarak batma noktasına getirenlerin yaptığı gibi.