Gerdek gecesi; karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri geceye verilen isimdir. Bu gecenin asıl ve mühim özelliği, kadın ve erkek arasındaki maddi ve manevi mahremiyetin ortadan kalkacağı gece oluşundan ileri gelir. Çünkü o ana kadar ayrı hayatlara sahip iki kişi, yakınlaşarak, aynı evi paylaşma durumuna geçmişlerdir. Bunun da ötesinde, ailevi birlikteli tesis ederek belirli hak ve ödevleri “fiilen yaşama” olayını başlatmışlardır.
Gerdek gecesi olayını, farklı iki cinsin birbirini fiziksel olarak algılaması olarak algılamamak şarttır. Bu münasebet aynı anda, manevi ve duygusal bir birlikteliğin de başlangıcı olmaktadır. Olgunluk durumunu aşan iki kişinin, bu andan sonraki ev ve sosyal hayatları belirlenmiş ölçü ve planlar dahilinde ilerleyecektir. Bu şekilde irdelendiğinde gerdek gecesi mevzusu; son derece mühim ve ciddi sorumluluklarla dolu bir ömrün başlangıç anıdır. Tek kelime ile izah etmemiz gerekirse bir planlama kararının doğacağı zamandır. Evli çift birlikte sürdürecekleri bir ömürde birbirleri için hissettiklerini – düşüncelerini açıkça aktaracak, beklediği tavır ve davranışlardan konuşacaktır.
Gerdek gecesi, İslami de bir hadisedir. Zira gerdek mevzu unda gözümüze çarpan olağanüstü an; erkek ve kadının toplumca ve dinimizce meşru görülen ölçüler içerisinde birliktelik gerçekleştirmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak vuku bulmasıdır.
Gerdek gecesi anında, o ana kadar birbirlerini uzaktan gözlemleyen çiftin fiziksel bir temas ile ciddi bir ortamda eşini ölçülü bir şekilde tanıması söz konusudur. Çünkü kurulacak aile bağı ile yeni bir ömre başlangıçta, karşıdaki insan bütün özellikleri ile incelenmek durumundadır. İslami mahremiyetin bulunmadığı anlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle gayri ciddi bir araya gelmesi halinde, gerdek olayına maalesef gerek duyulmamaktadır. Çünkü bu tip olaylarda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük bir hesap mevcuttur. Çiftler; ya kendilerini bekleyecek gelecekten habersizdirler veya birlikteliklerinde sadece “cinsel tatmin” ağır gelmektedir.
Bu tip gayrimeşru ilişkilerde “evlilik” gibi bir kuruma bile ihtiyaç olmayan insanlar görülebilmektedir. Tabi ki bu tür münasebetlerin sonu, büyük acı ve felaketlerle sonlanmaktadır.
Dinimiz İslam’daki evlilik kurumu, cinsi duyguların dini bir pratik etrafında ve insani aşkın en temiz özellikleri ile biçim bulmasıdır. Elbet bu temiz ve saf münasebet, gerdek gecesi gibi başkalarının malumu olmadığı ruhi ve fiziksel birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.
İlişkiler söz konusu olduğunda bir çok kişi bilgisizlikten gerdek gecesi bunalımları yaşamakta. Bu gibi durumları engellemek için önce cimanın ne olduğunu iyi kavramak gerekli. Konu iyi kavranmaz ve yanlış uygulanırsa, huzursuzluklar günden güne artarak aile birliğinin zarar görmesine sebep olur. Bunun için bu mahrem bilgileri doğru tatbik şarttır.
Nikahtan sonra yaşanacak, zifaf (yani gerdek) gecesi, evlilik hayatındaki en mühim dönemidir. Erkek ve kadın mümkün olduğunca temizlik kurallarına uygun davranmalıdır. Temiz ve güzel bir kıyafet seçimi, ilk gecede etki yaratır. Zifaf odası tenha, emniyetli bir noktada bulunmalıdır. Damadın; evlilik tecrübesi bulunan, güvendiği bir sağdıcın tavsiyelerini almasında bir mahzur yoktur. Sağdıç olması şart değildir.
Her şeyden önce, çiftler birbirlerine samimi, nazik ve uysal davranmalı, sevgi ve şefkatle yaklaşmalıdır. Erkek, eşini psikolojik olarak gerdek gecesine iyice hazırlamalıdır. Cesaret verilmeli; yaşayabileceği endişelerinin yersiz olduğunu, rahat bir ortamda onu da konuşturarak detaylıca anlatmalıdır. Eşini incitecek en küçük bir davranış, hatta imadan bile kesinlikle sakınmalıdır. Eşinin, özellikle bu mühim anda sevgi ve şefkate, iltifatlara çok ihtiyacı olduğunu bilmelidir.
Erkek böylesine önemli bir gecede aceleci ve kaba davranışlardan sakınmalıdır. “Nasılsa evlendik, istediğim gibi ona sahip olurum.” gibi hastalıklı bir düşünce son derece yanlıştır. Cima, aşk oyunları ile meydana gelen bir hadisedir. Bu temasa her iki tarafın da aktif şekilde katılması gereklidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (ASM) de bu durumu vurgulayarak; erkeğin, eşinin haklarına da riayet etmesini istemiştir. Cinsi tatmin yaşamak, kadının da önemli bir hakkıdır.
Hanımlar da eşlerinin heyecan ve sevgisini mutlaka paylaşmalı, kendisini ona isteyerek teslim etmelidir. Cimanın bir yaratılış vazifesi olduğunu idrak etmeli, tüm mana ve hikmetlerini iyice hatırlamalı, sevgisine ve yaratılış özelliklerine güvenip, yersiz korku ve endişelerden kaçınmalıdır.
Düğün anının stresli ve gergin ortamından sonra çiftler, uykusuz, yorgun olabilir. Bu bakımdan cimaya çoğu zaman hazır bulunmazlar. Bu gibi hallerde, ilk cimanın günü ertelenebilir. Bunun mahzuru yoktur; aksine manen çok faydası olabilir.
İlk gece hali, çiftler arasında en meraklı heyecanların hissedildiği anlardır. Yıllarca beklenen, gözetlenen, rüyaları süsleyen, sevinçli, tatlı ve heyecanlı bir an. Daha önceleri gayrimeşru hayatlar yaşayan bu tip ulvi duygulardan mutlaka mahrum kalır.
Damat, nazikçe zifaf odasından içeriye girmeli, eşine selam vererek ona güzel sözler söylemelidir. Moral verici iltifatlarla gelinin gönlü alınmalı, heyecanı yatıştırılmalıdır. Gelin de güler yüzle mukabele etmeli, lüzumsuz somurtkanlık ve çekingenlik sunmamalıdır.
Bu gecede, iki rekat nafile namaz sonrası dua edilir. Bugüne kavuşmanın şükrü ve gelecek günlerin saadeti için, Allah Tealaya mutlaka dua edilmelidir. Bu arada oturup, bir süre sohbet edilebilir. Böylece, fazla heyecan da atılmaya çalışılır.
Asıl mesele, öpüp okşayarak eşi cimaya hazır vaziyete getirmektir! İlk gece yalnızca bir başlangıçtır ve değişmez bir ölçü olmadığı unutulmamalıdır. İlk deneme başarısız olabilir, bu normal ve kabul edilebilir bir durumdur.
İnanışı gereği kadından uzun süre uzak kalan erkek, çoğu zaman hemen boşalabilir. Ümitsizliğe kapılmayın. Kısa bir ön hazırlıktan sonra tekrar deneyebilirsiniz. İlk heyecan sonrası hemen boşalma olmayacağı için hazırlık daha uygun şekilde yapılabilir. Bu durum çok mühimdir. Kendisini buna göre ayarlayan eşler sonrasında oldukça rahat eder. Oldu olmadı endişelerine de kapılmaz. Çünkü durum normal bir olaydır. Gerdek Gecesi sonrası birkaç saat dinlenilir veya ertesi güne tehir edilir. Böyle anlarda genç kız da durumu kabul edip, anlayışla karşılamalıdır.
Gerdek gecesi sırasında kadınları manevi olarak yaralayacak; şişmansın, uzunsun, kısasın, yaşlısın, cahilsin, pasifsin gibi sözlerden mutlaka uzak durulmalıdır!
Gerdek Gecesi ve İslam | Neler Yapılmalı başlıklı bu yazımızda sizlere; gerdek gecesi namazı, zifaf gecesi yapılması gerekenler, islama göre gerdek gecesi dikkat edilmesi gereken 20 husus, zifaf gecesi geline tavsiyeler, zifaf gecesi resimli anlatım, islamda gerdeğe nasıl girilir, ilk gece fotoğrafları ve gerdek gecesi duası arama sonuçlarıyla alakalı bilgiler vermeye gayret ettik umarım beğenirsiniz.