İslam’ın Sigara Hakkındaki Hükmü

Sigara; gerek sünnette, gerekse Kur’ân-ı Kerim’de yer almaz. Çünkü Kur’an’ın indiği tarihte sigara denen bir şey yoktu. Sigara Dünya üzerinde XV. asırdan sonra fasılalar halinde ortaya çıkmıştır. Tütün de XV. asırdan sonra, İslam memleketlerine girmiştir. O senelerden bu yana, din uleması içmenin hükmü üzerinde farklı fikirler belirtmişlerdir. Şöyle izah edebiliriz:

Bazı din alimleri, tütünün mubah olduğu konusunda hemfikirdir. Bunu ifade edenler, tütün maddesinin zararı bulunmadığını ve Şari’ (Şeriatı koyan, yani Allah) tarafından yasaklanmadığını belirtiler.

Halbuki, günümüzde tütün maddelerinin zararları kesin şekilde ortaya konmuştur. Zararsız olduğu iddia edilemez. Şari’nin tütünü yasaklamadığını belirtmek de doğru olmasa gerekir. Zira Şari’, her haramı ismen, liste halinde tek tek zikretmemiştir. Hüküm, sadece sarih ve hususi naslarla değil, naslarda geçenlerin haram kılınış illetlerine bakarak yapılan kıyas ve istidlal yollarıyla da verilebilmektedir. Bu bakımdan hakkında sarih nas olmayan bir nesne hakkında kıyas ve istidlal yoluyla bir hüküm verilmesinde hiçbir engel bulunmaz.

  • Bazı alimler de sigara içmek mekruhtur, demişlerdir. Bunlar, kıyasla sabit bir hükme, haram demekten çekinmeleri ve sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sahibi olmamaları yüzünden bu hükmü vermişlerdir.
  • Bazıları da sigara içmek, özellikle tiryakisi olmak haramdır, demişlerdir. Bunların mesnedi ise, sigaranın vücuda zarar vermesi, israf olması ve nafaka mükellefiyetinde darlığa yol açması gibi sebeplerdir.

Sigara

Bu üç sebepten biri görüldüğü yer ve durumda, sigara içmek haramdır. Bunlar gerçekleşmez ise, mekruhtur.

Özellikle özetlemek gerekirse; dindar ve uzman bir hekimin kararları çok mühimdir. Böyle bir doktor bir kişinin sigarayı mutlaka terk etmesini söylerse, onun sigarayı içmesi dinen de helal olmaz.