Kabirlerin Kabul Etmediği Ölüler → İbretlik Olaylar

Peygamber efendimizin zamanında, onunla baş edemeyen müşrikler ve bir kısım ehl-i kitab mensubunun çok değişik yöntemler denediği farklı hainliklere başvurduğu bilinmektedir. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim onların bu tezgahını Ali İmran suresinin 71, 72, 73’üncü ayetlerinde bizlere ifade etmektedir.

Bu tertiplere bulaşanlardan bir adam sonra kavmine döner. Bir müddet sonra da ölecektir. Efendimiz (SAV) onun ölümünden haberdar edilince şöyle buyurdu: “Yer onu kabul etmeyecektir. Yer onu dışarı atacak.” Adamı normal bir şekilde gömerler. Fakat cesedini sabahleyin mezarının üstünde buldular. Tıpkı Hz. Resul’ün buyurduğu gibi toprak onu dışarı atmıştır.

Münafıklar ve ehli kitabın o günkü liderleri bu (haşa) Muhammed’in (SAV) işidir o bunu yaptırmıştır derler. Yeniden gömerler. Sabahleyin kefeni parçalanmış halde yine toprağın üzerinde buldular. Bunun üzerine istişare edip şöyle bir karar verdiler: Daha derine kazalım ve başına nöbetçi dikelim. Öyle de yaparlar. Başına nöbetçi diktiler. Ama sabahleyin manzara değişmeyecektir. Göz kapatıp açacak kadar kısa bir anda ceset toprağın dışına fırlatılır. Toprak bile cesedi kabul etmez.

Sabahleyin yeniden toplandılar şöyle dediler. Bu Muhammed’in (SAV) işi değil. Biz onu gömmeden bırakalım hakikaten cesedi olduğu gibi bıraktılar. Kuşlar ve hayvanlar cesedi parçalayıp bitirdiler.

Ölüyü toprağın kabul etmemesi diye bir şey var mı?

Tarihte farklı olayların yaşandığı bilinmektedir. Muhallim İbn-i Cüssame olayı efendimizin zamanında yaşanan bir başka hadisedir.

Muhallim İbn-i Cüssame, Mekke’nin fethi sırasında aralarında yaşanan bir anlaşmazlıktan dolayı Âmir ibni Azbat’ı öldürür. Âmir, kelimeyi şehâdet getirir ve Müslüman olduğunu da söyler ancak Muhallim buna rağmen onu öldürecektir. Efendimiz (SAV) diyet için gelen Amir’in akrabalarının huzurunda; “O adamı Allah’a iman ettikten sonra mı öldürdün?” diye sorar. Sonra da onun için “Ey Allah’ım Muhallim’i affetme” diye beddua eder ve bunu üç kez tekrarlar.

Bu olaydan 7 gün sonra Muhallim üzüntüye dayanamayarak 630 senesinde ölür. Onu defnederler ancak toprak kabul etmez. Yaşananları Resul-i Ekrem Efendimize (ASM) haber verirler. Efendimiz (SAV) şöyle buyurur: “Yer o adamdan daha şerli kimseyi de şüphesiz kabul eder. Lâkin Allah, ‘Lâilâhe illâllah’ kelimesinin büyüklüğünü size göstermeyi sevdi.”

Hz. Peygamber’imize sonsuz salat selamla.