Kayıp Kervanların Sebebi Çölde Yaşayan Zülman Cinleri

Zülmanlar ifadesi bu cinlerden korunmak amacıyla eski Araplar ve İbraniler tarafından kullanılan bir ifadedir. Zülmanlar, Hz. Süleyman’ın (AS) lanet ettiği çöl cinleridir. Eski insanlar bu topluluğa çöl cinleri ya da çöl zülmanileri de derdi. 2Anlatılanlara göre şekilleri bizlere çok benzese de boyları oldukça uzundur. Diğer cin toplulukların aksine sayıları çok değildir.

Görüldüklerinde ya tektirler veya birkaç zülman cini bir arada olurlar. İmam Runevi’nin nakillerine göre Arabistan çöllerinde yahut bu çöllere yakın noktalarda yaşarlar. Tarihte Araplar Yemen’e giden veya çölde ilerleyen kervanlarının Zülmanlar’ın şerrine denk gelmesinden korktuklarından her devenin boynuna birer Kur’an-ı Kerim asarlardı.

Çünkü eski Arap inancına göre çölde yaşayan zülman cinleri bazı vakitlerde gelerek hayvanları ürkütüyor ve hatta bazı develeri delirttikleri dahi oluyormuş. Birçok kervan Yemen ve Mekke arasında kaybolmuş ve izlerine de bir daha rastlanamamıstır.

Zülmanlarla alakalı bir hadiseyi anlatanın ağzından paylaşmak isteriz:

“Hatay’da yaşıyorum; küçükken de yatsıdan sonra camdan bakmama babannem izin vermezdi. Bir gece yağmura uyandım; evde dolaşırken evin yan tarafındaki çalılık alanda bir takım kıpırtılar olduğunu fark ettim. Cama yaklaşıyor bir yandan da olayın nedenini anlamaya çalışıyordum. Bir kaç uzun boylu insanı andıran iri yarı varlık otlar arasında yürüyordu. Böylesine iri yarı adamların bu kadar yağmurlu havada neden çalılarda gezindiğini anlamaya çalışırken beni fark ettiler ve cama doğru hızlıca yaklaştılar. Onlar da bana bakmaya çalışıyordu. Bir tanesi pencerelere yaklaşarak camı tıklattı ve dışarı gelmemi istedi. O esnada babannem kolumdan tutup pencereden uzaklaştırdı ve uyumamı söyledi. Bende korkuyla babaanneme sarılarak uyumaya çalıştım. Babaannemde yanımda Ayetel Kursi okumaya başladı. Birkaç defa pencereye vurduktan sonra sesleri kesildi.”

Aradan birkaç sene geçip yaşça ilerlediğimde Babaannem’e o gün yaşananların ve gelen kişilerin kimler olduğunu ve beni neden dışarı istediklerini sordum. O da bana onların zülmanlar olduğunu ve eğer çıksaydım beni götüreceklerini söyledi. Sonradan öğrendiğime göre buralarda bir kaç kez daha gözükmüşlerdir. Bazıları onlara çöl cinleri Araplar ise Zülmanlar diyorlarmış.”

Farklı bir olayı daha nakledelim:

Kervanlarla Mekkeden Yemene doğru yola koyulduk . 20’yi aşkın deve ve 70 kişilik kervandık. 2. günün gecesinde dinlenmek için çadırları kurduk. Herkes dinlenmek için çadırındaydı ki bir takım sesler duyduğunu söyleyen nöbetçi tarafından uyandırıldım.

Yanımdakilerle toplanıp sesleri dinlemeye başladık. Uğultuları uzaktan fark edilebiyordu. Bir kaç tane uzun boylu tenleri açık renkli iri yarı adamın kervana yaklaştığını fark ettik. Yanımıza gelip su ve yiyecek sordular. İkramda bulunduktan sonra gittiler.

Gözlerin bakmaya ise hiç kimse cesaret edememiştik.. Sonrasında çadırlarımıza gidip uyuduk. Uyandığımızda kervandaki tüm develer ölmüştü. Bizde Mekkeye geri dönüp durumu halife Ebu Bekir’e izah ettik.

Uzun boylu ve irice birkaç adamın gece yarısı kervana geldiğini ve yaşadıklarımızı anlattım sonrasında da develerimizin öldüğünü söyledim. O da bana ziyaretinize gelenlerin yüce Allah’ın lanetlediği cinler olduğunu söyledi ve eğer ikramda bulunmasaydınız Mekke’yi bir daha göremezdiniz dedi. Çölde yaşayan bedeviler şimdilerde dahi su kaynaklarının yanına yakınına çadır kurmazlar. Çünkü inanışlarına göre su kaynaklarının yakınlarında yılan akrep çoktur. Zülmanlar çadırlarda ki çocuklara hastalık yayar veya götürürlermiş.

İmam Runevi’nin nakline göre Süleyman Peygambere asilik ettikleri için yüce mevla (CC) tarafından lanetlenen zülman cinleri muskalı tılsımlı evlere gelir. Bunları hatta evdeki altın vb değerli ne varsa alıp götürürler. Bir kuyunun dibine ya da mezarlıklara gömerlermiş. Aynı zamanda zülmanlar hiçbir cin davetine yanıt vermedikleri gibi davet edildiklerinde de asla gelmezler.