Kehribar, bazı toplumlarda süs eşyası yapımında kullanılan açık sarıdan kızıla kadar renkleri bulunan son derece çekici bir madde, sanılanın aksine mücevher değil ve şifalı taş olarak ün yapmış durumda. Esasen milyonlarca yıldır toprak altında kalan bir çam türünün fosilleşmiş reçinesi, bir taş. Dünya kehribar yataklarının neredeyse tamamı Rusya’nın Kaliningrad Bölgesinde yer alır. Parlaklık ve renk açısından diğer taşlarla kıyaslamanın mümkün olmadığı kehribar, toprak altında kendisine çektiği yaprak, böcek ve çiçek kalıntılarını hiçbir zaman bozulmayacak şekilde mumyalar. Kehribarı hafifçe ısıtırsanız reçine kokusunu duyabilirsiniz.
Kehribarların tarihini üç ana kategoride incelemek mümkün. Baltık kehribarı, yaklaşık 50 milyon yıl öncesine tarihlenen Rusya’nın bir kısmı ile, Baltık denizi çevresindeki alanlardan çıkarılan en değerli tür. İkinci değerli kehribarlar Dominik Adalarından çıkarılan kehribarlardır ki oluşumları 10 ila 25 milyon yıl civarındadır. Üçüncü cins ise genç kehribar ve Polonya kehribarı olarak adlandırılıyor. Oluşumları 1 ile 10 milyon yıl arasında!
Kehribar kelimesinin kökenine de inelim isterseniz. Kehribarı hızlıca bir yere sürttüğünüzde hafif küçük nesneleri kendine çektiğine tanık olabilirsiniz. “Hızlıca sürtme” ile alakalı bu ilişkisinden dolayı eskiden “elektrik” kelimesinin tercümesi için “kehrübâi” sözcüğüne başvurulurdu. İçindeki asitleri ile ağrı kesici özelliğe de sahip olduğuna inanılan kehribarın asabiyet ve siniri de azalttığı biliniyor.
Saydam, yarı saydam ve opak olabilen, 300’e yakın tonu bulunan Kehribar taşı kadınlara takı erkeklere tespih ve ağızlık olmakta hatta bir zamanlar amber yağı ilaç yapımında dahi kullanılmaktaydı. Her bir kehribarın tüm özellikleri farklıdır. Bunlar; taşın yaşına, gömülme koşullarına ve reçine salgılayan ağacın tipine bağlı değişiklik gösterir. 150 derecede yumuşayan kehribarın yanma derecesi 400’leri bulabilir.
Kehribar rengi diye de bir renk var malumunuz; bu renk; sarı, kahverengi, kırmızı ve turuncunun karışımı bir renktir. Ateş kehribar, sıkma kehribar, fosil kehribar ve damla kehribar en bilinen çeşitleridir. Bu kadar popüler bir taşın sahteleri de piyasada ne yazık ki. İki testle sahte ve gerçeği ayırt etmek mümkün olsa da bunu da atlatmanın yollarını bulmuş dolandırıcılar. Yine de paylaşalım; ilki aseton testi ve ikincisi tuzlu su yöntemi. Tuzlu suda gerçek suyun üzerine kalacaktır. Aseton damlattığınız kehribar “eğer sahteyse” yapışkan bir iz oluşur. Kehribar almak istiyorsanız sertifikalı olmasına dikkat edilmeli.
- Bir kaç günlük evde test süresi isteyin. Gerekirse iade edersiniz.
- Muhakkak güvenilir satıcılardan alışveriş yapınız.
- Yanınızda büyüteç bile taşıyabilirsiniz.
Votka ve kehribar parçalarından oluşan bir terkibin erkeklerde cinsel gücü artırdığına, parlatılmamış kehribar kolyelerin guatr’dan boğmacadan koruduğuna; böbrek taşından diş ağrısına hatta romatizmaya ve bebeklerin kolay diş çıkarmasına kadar onlarca farklı alanda yardımcı olduğuna inanıyorlardı. Tütsüler ise ruhu güçlendirerek cesaret veriyor, evde bereketi artırıyor, savaşa gidenleri sağ salim eve döndürüyor ve ayrıca doğumları da amber taşı kolaylaştırıyordu. Bir nevi fosilden mücevher yaratılıyor diyebiliriz.