Kolonyanın Tarihi Hakkında İlginç Bilgiler

Bu hoş kokulu sıvıyı ilk defa kimin imal ettiği kesin olarak bilinmemekle beraber kayıtlara göre ilk kez Almanya’nın Köln şehrinde yaşayan Jean Paul Feminis adındaki bir seyyar satıcı tarafından 1690’larda yapılır. Bu Alman, güzel kokulu bu terkibin reçetesini Giovanni Antonio Farina adlı birine bırakmış, o da yeğeni Giovanni Maria Farina’ya nakletmiştir. Giovanni Maria, kolonya imali ve geliştirilmesi üzerinde çalışmış ve “hoş lavanta suyu” adı verilen ilk kolonyayı yapmıştır.

Kolonya yapımı işi Köln (Kolonya) şehrinde gelişir durur. 19. yüzyıl başlarında kolonya yapımı “Kölnisch wasser” Fransa’ya taşınır ve “Eau de Cologna (Kolonya suyu)” adı ile imali sıklaştırılır.

İtalya’da yaşamakta olan parfümcü ve eczacı gezgin Giovanni Paolo de Feminis, 1709’da Macar Kraliçesi Elizabeth için hazırladığı ve “Macar Suyu” adlı bileşimine % 2 ila 4 oranında limon, bergamut, biberiye ve portakal esansları ilave ederek kendisine göre yeni bir koku icat etti. Feminis, yeni kokusu ile Köln kentine yerleşti. İcat ettiği bu yeni kokuyu “hayranlığa değer su” (eau admirable) adını vererek seri üretmeye başladı. 1727’de Köln Tıp Fakültesi’nde icat ettiği kokuya tıbbi çevrelerde onaylattı. Daha sonraki yıllarda adını “Eau de Cologne” (Köln Suyu – Kölnisch wasser) olarak değiştirecektir.

Alkol oranı içeriği ile parfümden ayrılan kolonya, gelmiş geçmiş en sevilen tuvalet malzemesi olmakta birlikte ilk geliştirildiği senelerde günümüzden farklı olarak kozmetik amaçlı değil, tıbbi kaygılarla kullanılıyordu. O günlerdeki formülüyle; portakal çiçeği, biberiye, bergamot ve limondan oluşan ferahlatıcı özelliği yüzünden hekimlerce rağbet gören karışım, sindirim sistemi rahatsızlığı yaşandığında şeker üzerine bir parça damlatılıp alınıyor veya şaraba karıştırılarak tüketiliyordu. Antiseptik özelliği ile ağız çalkalamada, yaraların dezenfektesinde kullanılıyor, eklem kas ağrıları için harika bir friksiyon solüsyonu haline geliyordu.

Uzun seneler boyunca tedavi edici özelliğinden faydanılan bu hoş kokulu sıvı, tuvalet amaçlı kullanımı sonrasında adeta bir devrim yüzyılı olan 18. yy’da evrim geçirir. Sınıf savaşları ile yükselen burjuvazi karşısında, ağır ağdalı ve pahalı parfümlerle özdeşleşen aristokrasi mağlup olunca, ağır kokulara sempati azalır. Eau de Cologne gibi hafif ve ferahlatıcılar sadeliğin, saflığın simgesi haline gelecek ve burjuvazinin yeni gözdesi olacaktır.

Kolonya içmeyi seven Napolyon’un her sabah bir şişe kolonyayı kafasından aşağı boca ettiği söylenir.

Sürüldükten sonra içeriğindeki alkolün hızla buharlaşması ve bu esnada buharlaşan alkol moleküllerinin cilde serinlik verişi, genelde ferahlamak için kullanılmasına yol açar. Bunun dışında keskin kokusu sebebi ile ayıltıcı özelliğe de sahiptir.

Bu güzel kokuların Osmanlı topraklarına girişi, II. Abdülhamid devrinin ilk senelerine rastlar. O yıllarda ithal ürünler arasında Farina’nın Eau de Cologne’u da yer almaktaydı. İlk yerli kolonya acaba ne zaman üretilmişti, kim üretmişti sorusuna cevap olarak ilk ıtriyat fabrikasını 1882’de kuran Ahmet Faruki’nin ismini verebiliriz. Faruki, birçok benzer ürün gibi kolonyayı da ülkemizde ilk imal eden kişidir. Ahmet Faruki o senelerde halk tarafından “odikolon” olarak künyelendirilen Eau de Cologne’a “kolonya” adını verecektir.

Düzce’nin tütün, Rize’nin çay ve Antalya’nın turunç çiçeği kolonyası, Trabzon’un hamsi ve fındık kolonyaları, Edremit ve Ayvalık’ın zeytinçiçeği – Gaziantep’in Biber ve Fıstık Kolonyaları ülkemizin kolonya sevdasını ispatlar niteliktedir.

Kolayca ve mali olarak hesaplı olarak imal edilebilen ve bu şekilde satış rakamlarını artıran kolonyanın tüketimi ülkemiz dahil hızla yaygınlaşır. Zira kültürümüzde eve gelen misafirlerin hatırlarını, sağlıklarını sorup gülsuyu ikram etmek gelenektir. Bir dönemler konuk ağırlama ritüelinin ilk adımı olan gülsuyu ferahlatıcılık konusunda zirveyi kolonyaya kaptırır. Ülkemizde 1912 senesinde Süleyman Ferit Eczacıbaşı tarafından İzmir’de de üretildiği ifade edilen kolonya, ilerleyen yıllarda gelişmiş bir sanayi haline gelecektir.

Gelin son olarak kolonya ile ilgili ilginç bilgiler paylaşalım: Parfümdeki etil alkol oranı % 25 iken, kolonyada bu oran % 3’e kadar düşebilmektedir. Köln’de 1799 senesinde üretilmeye başlanan “4711” adlı kolonya, üretilen en eski kolonya markası özelliği taşır. Yüzde 95’e varan oranında etil alkol içerebilen kolonya, ağzı kapalı olduğu hallerde ve güneş ışığından uzak şekilde 5 sene boyunca bozulmadan durabilir. Eski Sovyet ülkelerinde ise kolonya çeşitleri votka ile karıştırılmak suretiyle alkollü içki vazifesi görüyordu. Etil alkolden daha ucuz metil alkol üretimli kolonyalar sürüldüğünde ve içildiğinde körlüğe yol açmaktadır. Tüketimi öldürür.