Mahşer demosu, fakir saunası Metrobüs, 10 yılı aşkın bir süredir İstanbulluların hayatında. Yıllardır en az iki saatini her gün metrobüste geçiren bir fani olarak herkesin az çok bildiği lakin yazmaya da üşendiği ‘faydalı bilgiler’ listemi sizlerle paylaşmak istedim. Hangi saatte metrobüs kullanılmalı, metrobüste oturacak yer nasıl bulunur, nasıl rahatça seyahat edilir vb hayat kurtaracak verileri sizler için paylaşıyorum:
Hafta içi 07:00-08:30 arası metrobüse binmeye karar verdiyseniz bu hayati kararınızı bir kez daha gözden geçirin. En kalabalık ve kazalara kavgalara en müsait saatler yerine nispeten daha rahat olabilecek 09:00 ve sonraki saatleri deneyebilirsiniz. Tabi iş çıkışınızı da 17:30’a çekebilmeniz muhteşem olur.
- Bir metrobüs, ne kadar kalabalık olursa olsun, körük kısmında mutlaka yer bulunur. Rica ederek ortaya geçin. Araç SALAMURABÜS bile olsa burada altın kural ‘rica etmek’tir. Şu zamana kadar kimse geçemezsin, olmaz yer mi var kardeşim demedi.
- Yığınlar kapıda bekleşmeye meyilli olduğu için sizin bu duruma ters bir şekilde körüğe yani ters yöne ilerlemeniz bu duruma olumlu katkı sağlayan bir iç hesaplaşma vesilesidir. İnsanlar; “dibimde durmasın da nerede durursa dursun” diye düşünür.
- Körüğe geldiniz diyelim, en kötü yaslanırsınız. Merak etmeyin 3-4 durakta bir rotasyon olur. İnsanlar iner ve biner. Pek de buraya gelmedikleri için otobüs çılgınca kalabalık olsa da nispi bir rahatlık olur buralarda.
- Burada insanları çaktırmadan kesmek mühim. Çantasını-kablosunu-kitabını-telefonunu toparlayan, meraklı meraklı durak isimlerine bakan insanlar bir iki durağa inecek ve yerlerini boşaltacak demektir. Usul usul diplerine yaklaşın.
- Uyuyan, yayılan ve kafasını cama dayayan yahut telefonda oyun oynayan arkadaşlar ise ne yazık ki uzun süreli koltuk bekçileri olduğundan dolayı bu grubu klasman dışında bırakıyoruz.
- Rahat yolculuk yapmak istiyorsanız; 2 dakikada bir açılan kapı önlerinden uzak durun. Hem insanlarla tartışmazsınız hem de sürtünen rahatsız edici insan güruhlarından uzak durmuş olursunuz.
- Otobüse binenlerden detaylı sağlık raporu istenmediği için; özellikle kış aylarında; aksıran, tıksıran, ceset gibi kokan yığınlarla karşılaşabilirsiniz. Yer değiştirecek bir pozisyonunuz yoksa arkanızı dönün ve asla şoför dahil kimseyle tartışmayın.
- 20 saniyede bir aksilik yaşanmadıysa araç gelir. Kalabalık bir araca ısrarla binmeye çalışmayın. Bekleyin! Emin olun en fazla 2 dakika sonra çok daha rahat bir araç bulacaksınız.
- Mobil İnternet uygulamalarını kullanarak olası trafik durumunu sabah çıkmadan önce takip edin. Metrobüsler, istisnalar dışında ve devasa kalabalığı saymazsak güvenli ve hızlı araçlardır.
- Bazı duraklara; Sefaköy ve Cevizlibağ gibi, yoğunluğa bağlı olarak sabah ve akşam saatlerinde boş araç gönderilmekte. Bir anda önünüzde bomboş bir araç durursa endişelenmeyin. Birazdan kapılar açılacak ve bineceksiniz. Saatini merak ediyorsanız çaktırmadan gişelerdeki amirlere sorabilirsiniz.
- Cevizlibağ, Zincirlikuyu gibi ana istasyonlar yerine biraz daha boş ara durakları tercih edebilirsiniz.
- Klima, açılmayan kapılar vs gibi konularda asla şoförlerle tartışmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Biraz bekleyin. Emin olun, sizin yerinize kendini ortaya atacak bir ana karakter mutlaka ortaya çıkacaktır.
- Araç yerinden kalkamayacak kadar dolu bile olsa, yaşlılara ve düşkünlere mutlaka yer verin. İnerken sizi izler ve yerlerini iade ederler.
Çok daha erken saatlerde Frengi-büs’ler bir miktar rahat olabiliyor. İşe ya da okula erken gitmeyi deneyebilirsiniz. Saat 7’ye kadar rahat yolculuk yapmak olası. Söğütlüçeşme gibi kalkış duraklarından binmek de büyük avantaj sağlar.
Zaman zaman güncellenecek bu liste size tatmin edici gelmediyse ve “ben illaki oturarak gitmek istiyorum kardeşim, bana öyle bir şey söyle ki aydınlanalım” diyenlerdenseniz, balıkçıların kullandığı – çantaya sığabilecek küçük bir açılır kapanır sandalye alabilirsiniz. Bu da sizi kesmezse; siyah bir gözlük ve değnekle kör taklidi yaparak yer dilenebilirsiniz. İçinize sinecekse tabi.