Belli bir ücret karşılığında belli bir vakit için (düpedüz kadın kiralamaktır diyenler de vardır) kadınla evlenmek demek olan Muta nikahı cahiliye devrinden günümüze ulaşan bir nikah uygulamasıdır.
İslamiyetin ilk dönemlerinde, genellikle savaş zamanlarında, uzun süre boyunca eşlerinden uzak kalabilen askerler için muta nikahına müsaade verilmiş, Hayber harbine kadar mubah olan bu izin Peygamber efendimizin sünnetiyle tamamen yasaklanarak haram kılınmıştır. Muta’nın en az süresi bir cinsel münasebet geçecek kadarlık zaman parçasıdır. En uzun süresi ise 99 senedir. Mutanın ebediyen haram kılındığı hakkında ümmetin bulunmaktadır.
Hz. Ali (r.a.)’dan bizlere kadar ulaşan bir hadis-i şerifte Allah Rasulu tüm Müslümanlara şöyle buyurmaktadır. Hz.Ali (RA) İbn-i Abbas’a şöyle demişti; “Rasullullah (s.a.v.) muta nikahından ve ehil eşeklerin etlerini yemekten Hayber’in fetih günü bizleri men’etti.” (Buhari/Müslim) Rasullullah Evtas (Mekke fethi) senelerinde muta nikahına üç defa ruhsat vermiş, devamında yasaklamıştı. (Müslim:4/131)
Erkek kadına; “Beni 10 aylık bir süre için mutalandır.” yahut “Şu kadar bedel karşılığında seninle mutalandım.” şeklinde hitap edip kadın da bu akdi kabul ederse muta nikahı olur. Halkın ‘acem nikahı’ da dediği bu iş bir çok İslam alimine göre fuhuştan başka bir şey değildir. Allah Rasulu kesin olarak bunu yasaklamıştır.
Dört mezhebe göre böylesine bir nikah akdi yapmak batıldır. Şiiler ve rafiziler hariç tutularak tüm alimler bu tip bir nikahın haramlığını ittifakla kabul etmişlerdir. Hatta Şia’nın önemli kollarından birisi olan Zeydiye de muta nikahının batıl olduğuna inanır ve bu konuda Hanefi alimleri ile ittifak eder. Ehli Sünnet süreli evlilikleri kesinlikle geçersiz saymıştır.
Muta ile evlenen kadın erkeğe, erkekte kadına varis olamaz. Bu tip bir akdin müddetinin az yahut çok olması bir şey değiştirmez. Lakin, “kıyamete (kopuncaya) kadar, Deccal çıkına kadar seni nikahlıyorum” vb bir ifade kullanılırsa muvakkatlık şartı da hükümsüz kalacaktır, Fetava-i Hindiyye’ye göre nikahın diğer şartlarını da yerine getirirse nikah sahih olur. Zira o süreye kadar yaşamaları imkansızdır.
Allah Rasulu peygamber efendimiz bizlere şöyle buyuruyor: “Ey insanlar, ben muta nikahı ile kadınlardan faydalanmanız için izin vermiştim. Şüphe yok ki Allah, kıyamete kadar bunu muhakkak haram kılmıştır. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın.” ( el-Hidaye:1/I95)
Delillerimiz Ehli Sünnet alimleri gibi Kuran ve Sünnet olmalıdır. Yüce Allah (CC) bizleri batıl yollara sapmaktan muhafaza etsin. Caferilik inancına sahip kardeşlerimiz bu husus hakkında görüşlerini paylaşmak isterlerse bizlere yorum kısmımız üzerinden ulaşabilirler. Allah (CC) yar ve yardımcınız olsun.
Son olarak şunu asla unutmamalıyız ki ki, nikahın büyük bir toplumsal değeri mevcuttur. Nikah, gizli nikah da dahil sadece bir şehvet için meşru kılınmış basit bir muamele asla değildir. Metres tutmaya İslami bir kılıf arama peşinde olanlar şunu unutmamalıdır ki bunun hesabını Dünyada ve Ahirette veremezler.