Nükleer bir saldırının politik belirtilerini saymazsak; alarm, anonslar ya da uyarı sinyalleri ilk işaretler olabilir. Bu sinyaller görülmediğinde dahi merkeze uzak bir alanda, nükleer patlamanın ışığı, etkili bir “uyarı sinyali” olacaktır. Patlama esnasında oluşan bu parlak ışık, onlarca km uzaktan bile izlenebilir. Patlamanın merkezinde iseniz, iyi bir sığınak da yoksa hayatta kalmanız neredeyse sıfırdır. Hiçbir surette ateş topuna bakılmamalıdır. Açık bir günde, çok uzak mesafede bile olsanız bu ışık geçici körlüğe sebep olabilir. Saydığımız bu sinyaller alındığında derhal sığınağa girilmelidir. Sığınak bulunamamışsa, bir çıkıntıya sığınarak yüz üstü yatılmalı, cilt mümkün olabildiğince korunmalıdır. Basınç ve ısı dalgalarına karşı sağlam olduğuna emin olunan binalar güvenli olabilir. Bu durum radyasyona karşı kafi derecede koruma sağlar. Binanın inşaat özellikleri ve merkeze olan uzaklık hayatta kalma şansını etkiler. Pencereler ve yanıcı maddelerden uzak durmak önemlidir.
Nükleer patlama sonrası saçılan toz ve enkazlar, atmosferden yağmur şeklinde yağmaya başlar. Bu yağmur, büyük miktarda radyasyonu üstümüze indirecektir. Siyah yağmur olarak da adlandırılan bu siyah kurum, yüksek miktarda radyasyon bileşeni ile son derece ölümcül etkilere sahiptir. Serpinti, dokunduğu her şeyi kirletir. Nükleer saldırının ilk etkilerinden kurtulduğumuz takdirde, siyah yağmurdan korunmak için de bir sığınak bulunması şarttır. Bilinçli bir sığınma yapılması için radyasyon tiplerinin (alfa, beta, gama ve nötron radyasyonları) ve özelliklerinin bilinmesi şarttır. Ayrıca çevrede çelik, kaya, tahta gibi maddelerin radyasyon zırhı olarak kullanılabilme özelliklerinin de bilinmesi faydalı olacaktır. Sığınak duvarlarına yapılacak bu tip güçlendirmeler, olası radyasyon dozunu azaltabilir. Sığınaklarda kalma süresi en az 10 gün olacak şekilde organize edilmelidir. Hiçbir şart ve koşulda ilk 48 saat içinde sığınak terk edilmemelidir.
- Nükleer bir patlama o kadar kuvvetli ki akıllı cihazlardan otomobillere kadar bütün aygıtları etkisiz kılabilir.
- Çevrenizdeki tüm elektronik aygıtların nedensiz ve aniden durduğunu görürseniz nükleer tehdit kapıda olabilir.
- Bu durumda ilk olarak patlamanın yarattığı parlak ışığa asla bakmayın.
- Güneşin yeryüzüne ulaşan ışınlarından yüz kat daha parlak olurlar ve gözlerimizi anında kör edebilirler.
- Sığınağa kaçma şansınız olmazsa yere ya da bir çukura yatın.
- Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer silahlardan korunmaya yardımcı bu link incelenebilir.
Kafi miktarda yiyecek ve içecek barındıran özel ve gelişmiş sığınaklarda olmadığımız sürece yiyecek bulmak amacıyla radyasyona maruz kalınmak zorunda kalabiliriz. İşlenmiş gıdalar, paketlerinde bozulmalar olmadığı sürece rahatlıkla tüketilebilir. Yabani hayvanlar yenebilse de, bu hayvanların deri, kalp, akciğer ve karaciğerleri dikkatle çıkarılmalıdır. Ayrıca kemiğe yakın etler de kemik iliği radyasyon tutabileceği için yemesi sakıncalılar grubundadır. Yenebilir kökleri sahip ya da toprağın altında yetişen havuç ve patates gibi bitkiler yemek için çok uygundur.
Açık su kaynakların ise ne yazık ki serpintiden etkilenme ihtimalleri yüksektir. Doğal su kaynağı ya da kuyu gibi yer altı su kaynakları su için en uygun kaynaklar olabilir. Nehir ve göllerdeki sular ise en son tercih olarak kullanılmalıdır. Suyu kaynatma ve temizleme yöntemlerini öğrenmek, temiz su bulmada oldukça yararlı olacaktır.
- Sığınağa girmek için süreniz sadece 25 dakika!
- Ağzınızı ve burnunuzu tozlara karşı bir bezle veya elbise parçasıyla koruyun.
- Sığınağa girmeden önce kıyafetinizdeki tozu mutlaka temizleyin. Kıyafetlerinizi değiştirin.
- Yüz, saç ve diğer açıktaki yerlerinizi mutlaka yıkayın.
- Cenin vs pozisyonda yatın dense de patlamaya dışarıda yakalananların kurtulma şansı son derece düşüktür.
- Kimyasal hekimlik alanında bilgi edinmek için bu linki inceleyebilirsiniz.
Dışarıda kalma ihtimalimizin olduğu durumlarda, beta radyasyonundan kaynaklanabilecek hasarları durdurmak adına; şapka, eldiven, gözlük, uzun kollu giyecekler gibi kapalı kıyafetler giyilmeli. Radyasyon ve termal yanıkların tedavisini bilmek mühimdir. Beta radyasyonu kaynaklı yanıklar, acı hafifleyene kadar soğuk su altında kalmalıdır. Eğer deri, kabarcık toplar veya çatlar ise, soğuk su ile kirleticilerden temizlenen yara, steril bezler ile kapanmalıdır. Hiçbir koşulda kabarcıklar patlatılmamalıdır.
Eğer olası yaralar kabarcık toplamaz ya da çatlamaz ise kapatmaya gerek yoktur. Soğuk su ile yıkandıktan sonra yanık kremleri sürülebilir. Daha ciddi yanıklar; su kaybı, şok, akciğer hasarı, enfeksiyon gibi sağlık sorunlarına yol açarak ölüme dahi sebep olabilir. Ciddi yanıklara müdahale için ilk yardım öğrenmek, nükleer bir saldırıdan sonra hem siz hem de çevrenizdekilerin kurtulmasına yardım edecektir. Böyle bir durumda eğer mümkün ise tıbbi yardım alınmalıdır.
Radyasyondan rahatsızlanan ya da radyasyondan hasarlı kişilere yardım ederken rahat olunmalıdır. Radyasyon hastalığı bulaşıcı değildir ve hastalığın şiddeti kişinin aldığı radyasyon dozuna bağlıdır.