O.J. Simpson | Parayla Kazanılan Bir Dava

Çıplak Silah serisinden de hatırlayabileceğimiz O.J. Simpson, Amerikalı eski futbol oyuncusudur ve Amerikan hukuk tarihinin en medyatik, üzerinden en çok konuşulan davalarından birine 1994 senesinde konu olmuştur. Kendisinden 12 yaş küçük eski karısı Nicole Simpson ve onun sevgilisi olduğunu düşündüğü garsonluk yapan Ronald Goldman’ı, ‘boğazlarını keserek’ öldürüşü sonrası, 20 milyon doların üzerinde bir para (daha doğrusu servetini) harcayarak ağır hapis cezası almaktan kurtuldu.

Zamanında Amerikan NFL’in en değerli oyuncusu olan Simpson, sempatik oluşunun yanı sıra şiddete de eğilimliydi ve eski karısı Nicole’ı öldüresiye dövüyordu. Söz konusu davadan kurtulmasına rağmen kendisinden neden “katil” olarak bahsettiğimi makalenin sonunda daha iyi anlayacaksınız.

Göbekli tepe; Ermeni Kim Kardashian’ın da vaftiz babası olan orange juice lakaplı O.J. Simpson davasında sadece mahkeme tutanakları 50.000 sayfa tuttu! Dokuz ay sürecek bu aklama sırasında meşhur yargıç jürideki üyelere acımış olacak ki dinlenmeleri için onları tatile, sonrasında film izlemeye bir kerede katalanya adasına sayfiye gezisine yolladı. 1930’lardaki Lidberg, ve 70’lerdeki Manson davasından daha çok izleyici çeken O.J. Simpson komedisi CNN’de de canlı yayınlanır. Kanalın ayakta kalmasına ve gelirlerini ikiye katlamasına yol açar. Bu şanslı CNN 1990’da da Körfez Savaşı’dan voleyi vurmuştu hatırlarsınız. 141 milyon kişi yani tv karşısında olanların yüzde 91’i Simpson’un mahkeme kararını TV ve radyolardan takip eder. Bir tez çalışmasına göre, işi gücü bırakıp bu serserinin davasını izleyen işçiler yüzünden ABD ekonomisi zamanında 25 milyar dolar kayıba uğradı. İş o kadar trajik bir hal aldı ki katliam gecesi evde misafir olan ‘alakasız bir isim’ Kato Kaelin Amerikan halkının yüzde 74’ü tarafından [ABD başkan yardımcısından bile daha çok ] tanınmaktaydı!

O.J. Simpson, 12 Haziran 1994 Pazar gecesi, eski eşi güzel sarışın Nicole’un Santa Monica’daki evine gider; çocukları Sydney ve Justin o sırada uyurlarken kurbanlarını öldürür. Bir rehineyle birlikte polisten kaçan Simpson’un bu halini bile TV’da milyonlar canlı olarak izler. Johnnie Cochran liderliğindeki; kendilerine Drem Team denen, sonrasında hepsi milyoner olacak avukatlar ordusunun başarılı savunma stratejisi, olay yeri incelemesindeki büyük hatalar, özensiz laboratuvar çalışmaları, eksik otopsi ve en önemlisi de, “beyaz polisler zenci düşmanıydı” tezi sayesinde O.J. Simpson kurtulur.

O.J. Simpson Davası

Dava öncesinde 250 jüri üyesi adayıyla tek tek görüşülerek 300 soruluk bir anketi cevaplandırmaları istenir. Onu kadın sadece ikisi erkek jüri böylece oluşturulur. Dokuzu zenci, biri Meksika kökenli, ikisi beyaz üyelerin zenci kanadı; beyaz polislerin yakaladığı, beyaz savcının suçladığı ve bir zencinin savunduğu siyah adamı tabi ki suçsuz bulacaktır. Bunda elbet başarılı savunmanın da rolü büyüktür. Daha önce ceza almış, siyahlara yönelik bir aşağılama biçimi olan “nigger” sözcüğünü de ‘meslektaşlarına dahil’ sık kullanan dedektif Fuhrman, Hitler hayranı bir zenci düşmanınıydı algısı davanın şeklinin değişmesinde büyük rol oynar. Evin bahçesindeki bizzat kendi ayakabısına ait ayak izleri, kanlı eldivenleri, olay yerindeki kanı, bin bir delile rağmen 3 Ekim 1995 sabahı 133 gün sonra katili aramıza salar. Burada konuya ait +18 fotoğraflar bulunmakta. İzlemeden önce bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var.

Dünya’daki milyonlarca zencinin sevinç çığlıklarıyla kutladığı O.J. Simpson beraat kararından iki yıl sonra, ölen kişilerin aileleri tazminat davası açtı. Hukuk davalarında, ceza davalarından farklı olarak, jüri üyelerinin, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kişinin suçlu olduğuna inanması gerekmiyor. Eldeki delillerin yanı sıra, O.J.’in bir gazeteci tarafından çekilmiş, ayağında Bruno Magli ayakkabılarını gösteren fotoğrafının ortaya çıkması üzerine, bu kez çoğunluğu beyazlardan oluşan bir jüri, 33.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm etti. Simpson, tazminatı ödemedi, suçsuz olduğunda ısrar etti. Savcıdan polislere, ölenlerin ailelerinden jüri üyelerine, davaya karışan herkes bir kitap yazdı, televizyon programları yaptı, dolar milyoneri oldu ve olmayı sürdürüyor. O.J. Simpson’un “Ben yapmış olsaydım” (If I did it) adlı kitabını ise, kamuoyunun baskısı yüzünden, henüz kimse dağıtmaya cesaret edemiyor.

O.J. Simpson şimdilerde 2007’de gerçekleştirdiği silahlı soygun nedeni ile aldığı 33 yıllık hapis cezasını çekmekte.