Pearl Harbor Bombardımanı, Harbor Baskını veya Savaşı ve Hawaii Deniz Savaşı olarak da anılan çatışma; Japon İmparatorluk Deniz güçlerinin, yerel saatle 8 Aralık 1941’de Hawaii Oahu adasında yer alan Pasifik ve Pearl Harbor askeri üslerine karşı düzenlediği sürpriz taarruz saldırılarıdır. Naziler ve İtalya faşistleri, tarihleri 11 Aralığı gösterirken, Japon cür’etinden 4 gün sonra yeni kıtaya savaş ilan etti. Japonların ABD’nin gayet devasa uçak gemilerini batırıp etkisiz hale getirmekte başarısız olması konuşulacak etkinin boyutunu önemsiz kılmıştır. Uzun dönemde incelendiğinde, Pearl Harbor saldırısı Japonya için facia denebilecek büyük bir hataydı. Pearl Harbor ABD’lilerin 1812 Muharebesinden sonra ilk kez başka bir devlet tarafından saldırıya uğranılması açısından mühim bir yere sahiptir.
Operasyon nihai amacı itibariyle, Büyük Okyanus’ta yaşanması kuvvetle muhtemel bir CONİ askeri müdahalesini durdurmayı amaçlıyordu. Saldırı start aldıktan 90 dakika sonra bitti. Saldırı sonrası 12 ABD savaş gemisi ciddi hasarlar almış yahut batmış, 188 savaş uçağı yok edilmiş ve ABD’li 2.403 asker ile 68 sivil ölmüştür. (Bunlardan altmış sekizi sadece sivillerden oluşmaktaydı, bir çoğu ABD uçaksavarlarının şarapnel ve kovanlarının sivil bölgelere düşmesi ile ölecekti) Bununla birlikte Pasifik Filosunun üç uçak gemisi, üssün son derece hayati öneme sahip tankerleri, denizaltı güçleri ve fabrika gemi gibi unsurları limanda bulunamadığı için dev zararlar görmekten kurtuldu. Atlamadan belirtelim; Japonya o tarihlerde Dünya üzerindeki en büyük 3. deniz gücüne sahipti.
Japon komuta kademesi; saldırıyı ilk etapta iki dalga şeklinde hayata geçirmeye karar verdi. Üçüncü dalga, pilotlar tarafından şiddetle önerildiyse de bu öneri kabul edilemez. Toplamda 183 uçaktan oluşan bir ilk dalga vardı. Neredeyse ABD hava kuvvetlerine ait o bölgede yer alan 188 hava unsurunun tamamı yok edilmişti, 155 i ise yerdeyken ortadan kaldırılmıştı, sabotajları engellemek için kanat kanata park eden ABD uçaklarının yerdeki durumları imhalarına hız verdi. Yapılan baraka saldırıları pilotların ve diğer personelin ölümünü hızlandırdı. Bazı uçaklar ise ne yazık ki dost ateşi ile vurulacaktı. Japonlar, ABD Uçakgemilerini yok edebilmiş olsaydı, Birleşik güçler, Pasifik Filosu açısından hayati bir darbe yemiş olacak ve bir yıl belki daha fazla bir süre belini doğrultamayacaktı.
Japonlarda ise elli beş Japon havacı ve dokuz denizaltı mürettebatı saldırı sırasında can verdi. Japonların 441 uçağının (350 si saldırıya katılacaktır) sadece dokuzu ilk dalgada, yirmisi ise ikinci dalgada olmak üzere 29’u kaybedildi ve diğer yetmiş dört tanesi ise makinalı ve top atışları alarak hasarlar aldı. Yirmiden fazlası da gemilerine sorunsuz indi. Savaş deklarasyonu yapılmadan bir ülkeye saldırmanın toplumda yarattığı vahşet algısı, ABD’deki Japon asıllılar da dahil olmak üzere sonradan ülkenin batısına göç eden Japonlar ile sevdalılarının sabotajcı ve casus olacağı korkularını alevlendirdi. Japon asıllı ABD’liler ve ülkedeki Japonlar sonraları toplama alanlarına sevk edileceklerdir. Durum Anti-Japon duygusu olarak ifade edilir.