Müslümanların iki büyük bayramından biri olan Ramazan Bayramı hakkında sizlere bilgi vermek isteriz. Bu ayda tutulan bir aylık orucun sonunda Şevval ayının ilk üç günü Müslümanlar için bayram olarak kutlanır. O gün fıtır sadakası verilmesinden dolayı “Fıtır bayramı” adı da kaynaklarda mevcuttur. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV), “Allah-u Teâlâ size, kutladığınız bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan bayramı ile Kurban bayramını hediye etti” diyerek cahiliye devrinde Medinelilere özgü olan bayramları kaldırmıştır.
Bayram günü sabah namazından sonra bayram namazına kadar hiç bir namaz kılınmaz. Bayram namazının cami-mescid gibi kapalı yerler yerine açık alanda, geniş ve düz bir meydanda kılınması sünnettir. Yine bayram namazlarında ezan okunmaz.
Kadınların bayram namazına gidip gidemeyecekleri konusunda da farklı görüşler vardır. Peygamberimiz zamanında kadınların bayram namazına gittikleri bir çok sahih hadisle sabit olmuş bir gerçektir. Hattâ şu hadis hayızlı kadınların dahi namaza durmamak şartıyla namaz yerine gidebileceklerini göstermektedir.
Ramazan bayramı, bir aylık oruçtan her türlü helal nimetten yararlanmanın mümkün olduğu; Müslümanların eğlenip birbirlerine ziyaretlerde bulundukları, hediyeleştikleri; çocukların, fakir ve kimsesizlerin sadakalarla sevindirildiği; kısaca kardeşliğin her kesimde canlı yaşandığı; bütün bunlarla birlikte yüce Allah’a (CC) karşı da sorumluluklarının bilinciyle topluca namaz kılıp nasihat ettikleri sevinç anlarıdır. Ramazan bayramında yapılması vacip; fıtır sadakası vermek, bayram namazı kılmak gibi ibadetlerle beraber sünnet, müstehab olanları da vardır.
Ramazan’ın ilk gününde oruç tutmak ise haramdır. Cünup olunsun olmasın guslederek temiz ve mümkünse yeni elbiseler giymek, pis kokulu gıdalardan uzak durmak, dişleri fırçalamak, güzel koku sürünmek, saçı-sakalı, tırnakları ve vücudun diğer yerlerindeki kılları sünnete uygun bir şekilde temizleyip düzene koymak, dinimizin adabından olan güzel adetlerdir.