Halk arasında ve umumiyetle de filmlerde ince hastalık olarak olarak tanıdığımız Verem ya da diğer ismiyle Tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon rahatsızlığıdır. Daha ziyade akciğer ve lenf bezlerinde takip edilir. Hasta kişiler; öksürüp hapşırarak havadaki partikülleri yayar ve enfeksiyonu bulaştırır. Ateşlenme, titremeler ve özellikle gece terlemesi, iştahta azalma, nefes darlığı ve balgam, kilo kayıpları, 2 hafta yahut sürekli öksürük ve yorgunluk genel belirtileridir. Tedavi altına alınmamış bir tüberkülozu hastası, yılda 10-15 insana hastalık bulaştırabilir.
Tedavisinin yapılabilir olmasına ve üstelik engellenebilir bir rahatsızlık olmasına karşın, hala yılda üç milyonu aşkın kişi verem nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaşayan her üç kişiden birisi verem ile karşılaşmış durumdadır. Günümüzde dahi yılda 8 milyon yeni verem hastası teşhis edilmektedir. Toplu taşıma araçları veya kalabalıklarda, ortak kullanılan tabak çatalla hastalığın bulaşma şansı çok düşüktür. Hastalarla vakit geçiren kişiler ise ne yazık ki risk altındadır.
Türkiye’de sadece 2013 yılında 13 bin 409 kişide verem hastalığına rastlandı. Verem kesinlikle başarıyla tedavi edilip önüne geçilebilen bir hastalıktır. Verem; Dünya’da ne yazık ki en ölümcül ve yaygın bulaşıcı rahatsızlıklardan biri olmaya devam etmektedir. Tüberkülozun tedavisi için gerekli ilaçları Verem Savaşı Dispanserleri ücretsiz olarak bizlere verir. Tedavi süresi en az altı aydır. Dünyada tüberküloz hastaları veriler incelendiğinde en çok Güney-Doğu Asya ve Sahra Güneyi Afrika’da bulunmaktadır.
Düşük vücut ağırlığı, hastalık bulaşan kişinin 0-5 yaşta veya çok yaşlı olması, sigara uyuşturucu veya uzun süreli kortikosteroid kullanılması, bağışıklığı baskılayacı tedavi tercihleri, akciğer filminde üst bölgede infiltrasyon görülmesi bağışıklığı baskılayan bir durumun (kronik böbrek yetersizliği, lenfoma, diyabet, silikozis, HIV, lösemi, kronik malabsorbsiyon sendromları, transplantasyon, hemodiyaliz vb.) varlığı vereme uygun ortam hazırlayabilir.